Connect with us

Haberler

Karaçay,”Maslak, Zincirlikuyu ve Levent bölgeleri Avrupa yakasının yükselen yıldızlarıdır”

Yayın tarihi

-

Maslak No/1 Ofis Plaza Genel Müdürü Murat Karaçay ile projeyi ve 2013-2014 gayrimenkul sektörünü değerlendirdik.

fotograf 2

Maslak No/1 Ofis Plaza Genel Müdürü Murat Karaçay

Projenin konumu ve Maslak bölgesi hakkında bilgi verebilir misiniz ?

 Proje İstanbul’un göz bebeği  olan Maslak’ta bulunuyor. Maslak No/1 ismi, posta adresinin Eski Büyükdere Cad. No:1 olduğu için proje de Maslak No/1 adını aldı. Maslak bölgesi İstanbul’un en merkezi iş alanlarından biridir. Maslak’ta kira bedelleri en yüksek bölgeler arasında olmasına rağmen, yine de firmaların ilk tercih ettiği bölgelerden biridir. Maslak No/1 projesi, Maslak’ta trafikte sorun yaşamadan ana arterlere çıkacağınız tek plazadır.

Maslak’ta fiyatlar nasıl ?

 Yeni projelerde sunulan hizmet ve imkanlara göre fiyat aralıkları değişmektedir. Maslak’taki ofis plaza kira bedelleri 27$ ile 40$ dolar arasında değişmektedir.

İstanbul’da öne çıkan semtler ve piyasa hakkında genel bir değerlendirme alabilir miyiz ?

 Maslak, Zincirlikuyu ve Levent bölgeleri Avrupa yakasının yükselen yıldızlarıdır. Anadolu yakasında ise Kavacık ve Ümraniye’nin merkezi ofis plaza bölgesi olduğunu düşünüyorum. İstanbul genelinde, A plus ve A sınıfı ofisleri konuştuğumuzda, ticari ofislerin toplam metrekaresi yaklaşık 3,5 milyon metrekare bir ofis alanı bulunmaktadır. 2014 yılı sonunda buna 3 milyon  metrekare daha eklenecek diye bir öngörümüz var. Bu durum ofis piyasasında hem fiyatları hem de metrekareleri artıracaktır.

Dünyaya baktığımızda İstanbul’la karşılaştırmak mümkün mü ?

 Ofis piyasasında metrekare fiyatları olarak konuşursak, dünyaya baktığımızda İstanbul en pahalı ilk 20 – 25 içine adaya olabilir diyebiliriz. En pahalı şehir Londra’da metrekare başlangıç fiyatları neredeyse 150-160 $ civarındadır. Amerika, Uzak Doğu ve Londra yabancı yatırımcıların en çok tercih ettikleri yerlerdir. İstanbul ise son dönemde yabancı yatırımcılar tarafından beklenenden daha fazla ilgi görmeye başladıysa da politik dalgalanmalar bunun büyük kısmını görmemizi engelledi.

Ticari gayrimenkule olan talep ileride nasıl olacak ?

 Ticari gayrimenkule yatırım, yabancı sermaye geldiği sürece artacaktır. Yabancı sermaye ne kadar çok satın alma yaparsa, arkasındaki buna bağlı sektörlerde de satın alma ve kiralamalarla ilgili talepler olacaktır. Yabancı sermayelerin gelişi Türk firmaları da tetikliyor. Gerek rekabet ortamı gerek prestij için kendilerini aynı yerlerde konumlandırmak istiyorlar.

Ticari gayrimenkul ofis piyasasına baktığımızda 2013 yılını nasıl yorumlarsınız ? 2014’ten neler bekliyorsunuz ?

 2013 ‘ün üçüncü çeyreğinden başlayarak projemizdeki ofis katlarına talep artışları başladı. Piyasada hareketlenmeler var. Ama bu hareketlenmelere dahil olmak için yılın son çeyreğini bekleyenler de var. 2014’te ise dolar kuru bir dengeye oturursa ve tabi ki yerel seçimlerden sonra çok ciddi değişiklikler meydana gelmezse, gayrımenkul sektöründeki canlılık devam edecek diye düşünüyorum.

Saral şirketler grubu, Altınbaş Holding ve Koçkaya Holding ortaklığından biraz bahseder misiniz ?

 Maslak No/1 ofis plazanın gayrimenkul sahibi Koçkaya Holdingdir. Yüklenici firma olarak ise, Alsar Gayrimenkul A.Ş, kurulmuştur. Alsar’ın yapısında Saral şirketler grubu ve Altınbaş Holding  bulunmaktadır. Biz de Maslak No/1 Yönetim A.Ş olarak bu firmanın faaliyete geçtikten sonraki kiralama, operasyon ve yönetim  hizmetlerini  üstlendik.

Ne kadarlık bir süre yönetimde olacaksınız ?

 Bizim ofis kiralamalarımız çoğunlukla 5 yıl sürelidir. Her 5 yılda bir kontrat yenilenir. Dolasıyla yönetim süresi de şimdilik 5 yıllık olacak.

Maslak No/1 projesinin yapımına ne zaman başladınız ?Projenin yatırım ve maliyeti hakkında bilgi verirmisiniz ?MK 1

 Maslak No/1 projesi 2011 yılında başlamıştır.Yatırım maliyeti arsa payı ile birlikte neredeyse 200 milyon doları bulmaktadır. Projemizin özelliklerinden biri de mimarımızın Emre Arolat olmasıdır. Ödüllü ve çok değerli bir mimardır. Bizim projemizle de ödül almıştır. 2011 yılında Maslak No/1 ofis plaza projesi “Green Good Design” ödülünü  almıştır.

Maslak No/1 kaç kattan oluşuyor ? Katlardaki geniş ve açık alanlardan bahseder misiniz ?

 Katlar ve ofisler kiracı taleplerine göre oluşturuldu. Plazada her katta tek bir ofis alanı bulunuyor. Ofislerin brüt metrekaresi 1042’dir. Kullanım alanı net olarak 875 metrekaredir. Bu da kullanım alanlarında %84 verimlilik sağlıyor. Firmalardan bize gelen talepler ise hep büyük ofis yönünde olmaktadır. Plazadaki çekirdek olarak adlandırdığımız asansör bölümleri katların tam ortası yerine tek yanında toplanmıştır. Bu da projenin alanlarını daha verimli kullanmamızı sağladı. Toplamda 7 personel asansörü ve bunun dışında 1 adet servis asansörü mevcut. Proje toplam 26 kattan oluşuyor. Lobby katı ile birlikte 20 katı ofis katı, 1 katı toplantı salonları, Yönetim, diğer hizmetler ve diğer  5 katı ise otopark olarak planlandı.

Maslak No/1‘in özellikeri ve hizmetleri nelerdir ?

Plazada A plus hizmet vermeyi hedefliyoruz. Birinci sınıf temizlik ve güvenlik ekipleri olacak. Projenin yapısı ve yaratılışı itibariyle gelişmiş teknolojisinin yanı sıra, cctv, turnike sistemi, kimlik kontrol sistemleri, araç kontrolleri olacak. Toplantı salonları, cafe ve restaurant, mobil sağlık hizmetleri, kiralık server odaları ve depolar, otopark, vale, oto yıkama ve kısa süreli araç kiralama hizmetleri sunulmak üzere hazırlıkları devam ediyor. Ayrıca plaza, açılır kapanır cam sistemi, 7/24 güvenlik,  jeneratör desteği, fiber optik alt yapı, panoramik asansörler gibi daha pek çok avantajı bünyesinde bulunduruyor.

Hizmetleri ücretli ücretsiz olarak ikiye ayırırsak nasıl değerlendiririz ? 

Kiracılara her kat için 8 araçlık ücretsiz otopark tahsis ediyoruz. Talep olduğu takdirde belli bir ücret karşılığında daha fazla yer sağlanacaktır. Her otopark katında 2 adet elektrikli hybrid istasyon bulunmaktadır. Bu da yeşil binaların avantajlarından biri oluyor. Leeds Gold Sertifasınıda yeşil bina özelleklirinden dolayı aldık. Saatlik araç kiralama hizmetimizde var. İstenilen zamanda istenilen araba plaza içerisinde teslim ediliyor. Yönetimde kullanılacak bir yönetim sistemi var. Her türlü bilgiyi bu sayede kiracılarla paylaşarak şeffaf bir yönetim sunuyoruz. Mobil sağlık hizmeti sunacağız. Gerekli anlaşmalarımızı yaptık. İş sağlığı ve güvenliği yasası sebebi ile şirketler artık bu hizmetleri zorunlu kılıyor. Biz de bu sebeple kiracılarımızın işini kolaylaştırıyoruz. Diğer hizmetleri ise kiracı portföyümüze göre belirleyeceğiz. Kiralama yapan her firmanın kendine ait server odaları olacak. Bu odalar güvenlikli ve kameralıdır. Böylece kendi ofislerinde mekan darlığı da yaşamayacaklar.

Maslak No/1’de hedef kitle kimler ? Hangi sektörlerden talep bekliyorsunuz ?

 Hedef kitlemiz, ofis alanlarınında büyüklüğü sebebiyle daha çok yabancı firmalar. Şuana kadar, Finans danışmanlık firmaları, lojistik firmaları gibi firmalardan talepler  geldi ve gelmeye devam ediyor.

Proje için uygulanan fiyatlar nelerdir.?

 Metrekare fiyatları kat yüksekliğine göre değişmektedir. 35 $ ile 39 $ / m2 + KDV dir. Aidat bedeli ise gene metrekare başına 10 TL / m2 + KDV’dir.

Leed Gold sertifikası hakkında ne söyleyebilirsiniz ?

 Leed Gold Sertifikasına adayız ve Leed Gold Sertifikasını aldık diyebiliriz. Bu sertifikayı alabilmeniz için yeşil binalara yönelik belirli kriterleri geçmeniz gerekmektedir. Ve Biz de Maslak No/1 olarak bu kriterleri fazlasıyla geçtik.

Şuana kadar ne kadarlık bir kiralama yapıldı ?

 Projeye ilgi çok fazla. Bu ilgi ilk olarak mimari, verimlilik ve tabii ki konumdan kaynaklanıyor. Ofis alanı olarak yaklaşık 20 bin metrekare alan var. Bu alanın %40’ı ise kiralandı.

 Yabancılara kiralama yaptınız mı ?

 Şuanda yabancı ortaklı bir kurumla anlaşmamız bulunuyor. Çoğunlukla yabancı ortaklı firmalar kiralama yapmak istiyor. Türk firmaları dolar bazında ve bu tür büyüklükte bir kiralamaya sıcak bakmıyor. Türk firmaları, daha önce de belirttiğim gibi bu tarz bir yerde olmak, yabancı firmayla kendini aynı yerde konumlandırmak istiyor ama daha çok satın alma yapmayı tercih ediyor.

Projede inşaat ne durumda ? Ne zaman teslimler başlayacak ?

 Mart sonunda dekorasyona başlamaları için kiracılarımız teslim edeceğiz. Mayıs sonunda ise faaliyete geçmeye planlıyoruz. Kiracıya bağlı olarak ya kendi dekorasyon firmalarımız içeriye girecek ya da firmaların kendi getireceği mimarlara teslim yapacağız. Ama her iki durumda da Mayıs sonunda tam randımanlı hizmete başlamayı öngörüyoruz.

Maslak No/1 Yönetim A.Ş, Koçkaya Holding ve Alsar Gayrimenkul ortaklığında kurulmuş bir yönetim firmasıdır. Maslak No/1 Yönetim A.Ş, hem Maslak No/1’in,  hem de ileride başka projelerin yönetimini yapmayı hedeflemektedir.

Ticari alanlarda fiyatlar fark ediyor mu?

 Restaurant, cafe gibi ticari alanlarda fiyatlar tabii ki biraz daha farklı olacak. Kiralama bedelleri  metrekarede bazında artacaktır

Sosyal alanlara yönelik bilgi alabilir miyiz ?

 Plazada dış alanlara açılır kapanır cam ve kapı uygulamamız mevcut. Biliyorsunuz pek çok plazanın camları açılmıyor ve bu durum çalışanları sıkıyor. Aynı şekilde her 4 katta bir kat bahçeleri bulunuyor. Aynı zamanda her katta yürüme alanları da var. Tabii bu durum plaza sendromunu yok edecek. Dinlenme alanları olacak. Ayrıca kiracılarımızın ihtiyaç ve taleplerine göre ise sosyal olanakları arttıracağız.

 Maslak No/1 projesi başlangıcından bugüne yüzde kaç prim yaptı ?

Maslak No/1 için henüz böyle bir açıklama yapamayız. Ama bölge olarak konuşursak inşaata başladığımızdan bugüne bölgedeki prim artışı %10 civarlarındadır.

Saral Şirketler Grubu, Altınbaş Holding, Koçkaya Holding ortaklığında başka projelerde olacak mı?

 Evet başka projeler var. Şuan fizibilite çalışmları sürüyor. Maslak No/1 ofis plazanın bitişinden sonra yeni projelere başlayacağız. Bir sonraki projemizde yine Avrupa yakasında olacak. Ama başlama tarihi henüz net değil. Şu an tamamen Maslak No/1 ile ilgileniyoruz.

Kentsel dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Ofis sektöründe toplu konuttan daha etkili olcağını düşünüyorum. İş merkezi, iş hanı olan yerlerin de  zamanla kendini yenilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sektördeki önemli bir oyuncu olarak, hangi semtlere ilginin artacağını vurgulayabilir misiniz ?

Net bir şey söylemek istemem çünkü bu durum sunulan hizmetle ve bütçelerle doğru orantılıdır. Ama Merkezi İş Alanı  noktalarına ve toplu taşıma imkanının olduğu bölgelere talepler artacaktır diye düşünüyorum. Bu sebeple Merkezi İş Alanı olarak adlandırdığımız bölgeler daha da değer kazanacak.

Ofis yatırımı yapılırken nereler seçilmeli ?

 Toplu taşımanın rahat olduğu, merkezi alanlar tercih edilmelidir. Daha doğrusu artık yerler seçilirken büyük düşünülüyor. Projenin tamamına bakılıyor. Bölge, metrekare verimliliği,  otopark, mimari, toplu taşıma, sosyal imkanlar, kültürel çevre gibi kriterler göz önünde bulunduruluyor.

Maslak No/1 dış cephesiyle de oldukça dikkat çekici bir proje, kullanılan malzemelerle ilgili bilgi verebilir misiniz ?

Dış cephede çelik konstrüksiyon kullanıldı. Yapının dış cephesinde çelik  olmasaydı, plazayı Eylül 2013’te açmış olacaktık. Türkiye bir ilki gerçekleştirerek, biten betonarme projesinin üzerine  çelik konstruksüyon monte edildi. Uygulamada 1600 ton çelik kullanıldı. Ayrıca 26 bin adet parça bulunmaktadır. Kısacası proje yapılırken bir puzzle’ın parçaları birleştirilir gibi özenle seçildi ve yapıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Yayın tarihi

-

Yazar:

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Yayın tarihi

-

Yazar:

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Haberin Devamı

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Trendler