Connect with us

Haberler

Yedi aylık kimya ihracatı 10 milyar 120 milyon dolara yükseldi

Yayın tarihi

-

Türkiye ihracatı Temmuz ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşti, ihracatçılar rahat bir nefes aldı. Tüm sektörlerde ihracat artışının gözlemlendiği yılın yedinci ayında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Ekonominin kilit sektörlerinden kimyada da yüzler gülüyor. Yüzde 20,2 artışla 1 milyar 559 milyon dolarlık ihracata imza atan kimya, otomotiv ile hazır giyim ve konfeksiyonun ardından Türkiye’nin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü oldu. Kimya ihracatı Ocak – Temmuz döneminde 10 milyar 120 milyon dolara yükseldi.  

 

Temmuz ayında 2013 yılının en iyi ihracat performansını sergileyen kimya sektörü, Ortadoğu’daki belirsizlik ve kargaşa ortamına rağmen bu dönemde en fazla ihracatı Mısır’a yaptı. Irak, Almanya, İtalya, İran, Malta, Yunanistan, Rusya, Azerbaycan-Nahcivan ve K.K.T.C üst sıralarda yer aldı. Ocak – Temmuz döneminde de Mısır, Irak ve Almanya ilk üçteki yerini korurken; Malta, İran, Hollanda, Rusya, İtalya, Azerbaycan-Nahcivan ve İspanya en çok ihracat yapılan diğer ülkeler oldu. Yılın yedi aylık döneminde Güney Afrika ülkeleri rekor ihracat artışını sürdürürken; Avrupa’ya yapılan ihracatta toparlanmalar dikkat çekti.

 

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, son dönemde Merkez Bankası’nın aldığı önlemler ve kurlardaki dengelenmenin ihracatı olumlu yönde etkilediğini belirterek, şunları söyledi: “Temmuz ayı performansımız ekonomimiz için büyük moral oldu. Hemen hemen tüm sektörlerde artış var. Kötümser havayı dağıtan bir seviyeye ulaştık. Türkiye ihracatına en fazla katkı sağlayan sektörlerin başında geliyoruz. Geçtiğimiz ay ihracatımızı yüzde 20 oranında artırmayı başardık. AB ülkelerine yaptığımız ihracat artışı da devam ediyor.  Ümidimiz döviz kurunun dengeli bir şekilde devam etmesi yönünde.” Yılın ikinci yarısıyla birlikte sektörün hızlı bir toparlanma içine girdiğini ifade eden Akyüz, sektörün yeni pazarlara ulaşması için uluslararası fuarlara ve dış alım heyet gezilerine ağırlık verdiklerini vurguladı.

 

Yılın yedi ayında kimya sektörü ihracatı

 

 

 

2012-2013

 

 

 

Ocak-Temmuz

2011

Fark (%)

Ocak-Temmuz

2012

Ocak-Temmuz

2013

Mal Grubu

Değer ($)

Değer

Değer ($)

Değer ($)

Gliserin, bitkisel mamüller, degra, yağlı maddeler

795.857

71,73

202.835

348.333

Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler

3.147.821.571

-9,98

3.441.201.838

3.097.614.055

Anorganik kimyasallar

696.510.275

-3,35

684.510.831

661.560.452

Organik kimyasallar

334.659.884

-16,84

382.187.776

317.835.404

Eczacılık ürünleri

333.999.144

22,43

367.415.243

449.809.926

Gübreler

150.101.144

-32,45

134.974.121

91.174.297

Boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları

359.090.534

15,36

385.882.395

445.149.582

Uçucu yağlar, kozmetikler

312.983.034

14,86

351.099.269

403.275.566

Sabun ve yıkama müstahzarları

430.402.801

11,40

479.532.332

534.202.828

Yapıştırıcılar, tutkallar, enzimler

72.911.334

17,44

96.285.237

113.074.299

Barut, patlayıcı maddeler ve türevleri

4.492.265

0,10

4.568.184

4.572.694

Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta kullanılan ürünler

10.690.549

22,59

13.360.162

16.377.668

Muhtelif kimyasal maddeler

231.720.695

12,85

254.992.044

287.762.940

Plastikler ve mamülleri

2.487.172.422

10,36

2.707.773.412

2.988.246.594

Kauçuk, kauçuk eşya

688.323.789

1,40

699.283.471

709.048.346

İşlenmiş amyant ve karışımları, mamülleri

299.013

31,69

102.423

134.884

GENEL TOPLAM:

9.261.974.309

1,17

10.003.371.574

10.120.187.870

 

2013 Temmuz ayında en fazla hangi ülkelere kimya ihracatı yaptık?

 

Ülke

Temmuz 2012

Değer ($)

Temmuz 2013

Değer ($) 

  Değişim

Değer (%) 

MISIR        117.337.727,34        161.990.480,34

38,05

IRAK        101.706.290,36        118.203.094,80

16,22

ALMANYA          56.744.958,81          68.812.420,96

21,27

İTALYA          33.936.499,57          66.732.333,39

96,64

İRAN          50.072.708,55          66.250.986,22

32,31

MALTA          38.601.190,19          64.732.211,72

67,69

YUNANİSTAN          36.113.350,49          61.229.961,35

69,55

RUSYA          63.551.870,28          58.703.416,92

– 7,63

AZERBEYCAN-NAHCIVAN          35.729.811,69          54.153.420,26

51,56

K.K.T.C          34.425.492,00          39.887.174,20

15,87

 Yılın yedi ayında dolar bazında en fazla hangi ülkelere ihracat yaptık?

 

Ülke

Ocak –Temmuz 2012

Değer ($)

Ocak –Temmuz 2013

Değer ($) 

  Değişim

Değer (%) 

MISIR       1.074.476.268,09        996.955.239,28

– 7,21

IRAK          595.397.272,49        670.596.190,73

12,63

ALMANYA          450.113.417,43        470.916.081,99

4,62

MALTA          346.440.392,86        382.064.524,34

10,28

İRAN          327.835.435,93        380.116.350,25

15,95

HOLLANDA          251.117.640,21        375.306.250,67

49,45

RUSYA          338.853.769,59        347.301.135,47

2,49

İTALYA          321.882.405,39        336.028.982,87

4,39

AZERBEYCAN-NAHCIVAN          256.932.768,57        317.205.922,57

23,46

İSPANYA          205.204.980,95        297.858.049,50

45,15

 

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Yayın tarihi

-

Yazar:

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Yayın tarihi

-

Yazar:

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Haberin Devamı

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Trendler