Connect with us

Haberler

Tayvan’dan Türkiye’ye tekstil çıkarması

Yayın tarihi

-

Tayvan Ticaret Merkezi-İstabul Tayvan’ın en son teknolojiye sahip tekstil makinelerini ITM Texpo Eurasia 2013 kapsamında dört büyük marka ile sektörle buluşturuyor.

 Tayvan Ticaret Merkezi Turkiye Direktoru Patty Yen

Tayvan Ticaret Merkezi-İstanbul Beylikdüzü TÜYAP’ta 29 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen Türkiye’nin en büyük tekstil makineleri fuarı ITM Texpo Eurasia 2013’te düzenlediği lansman ve basın toplantısında; Asia Kingdom Machinery Industry Co. Ltd., Da Kong Enterprise Co. Ltd., Kauo Heng Precision Machinery Industrial Co. Ltd. ve Hsiang Chuan Machinery CO. Ltd. gibi dünyanın önde gelen tekstil makineleri firmalarının son teknoloji ürünlerini tanıttı.

 

Tayvan Ticaret Merkezi-İstanbul Türkiye Direktörü Patty Yen, basın toplantısında yaptığı konuşmada, tekstil sektöründe 2012 yılında 11.8 milyar dolar ihracat ve 3.2 milyar dolar ithalat ile kapatan Tayvan’ın, geçen yıl tekstil endüstrisinde 8.5 milyar dolarlık bir ticaret fazlası oluşturduğunu vurguladı. Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre Tayvan’ın şu anda en büyük tekstil ihracatçıları arasında 6., en büyük giysi ihracatçıları arasında ise 30. sırada yer aldığını belirten Patty Yen,  şöyle konuştu:

 

TÜRKİYE STRATEJİK PAZAR

“Tayvan Ekonomi Bakanlığı, tekstil endüstrisini geliştirilecek beş pilot sektörden biri olarak seçmiş bulunuyor. Türkiye artık makine ekipmanı gibi sektörlerde Tayvan’ın en önemli ticaret ortaklarından biri konumuna gelmiş bulunuyor. 2012 yılında Tayvan’ın Türkiye’ye yaptığı ihracatın toplam değeri 1.6 milyar doların üzerinde. Tayvan’ın tekstilde hızla büyümek ve ticaretini artırmak istediği ülkelerin başında da Türkiye geliyor. 2012 yılında Tayvan’ın Türkiye’ye toplam tekstil ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18 artarak 23.1 milyon dolara ulaşmış bulunuyor. Tayvan’ın dünyaca ünlü tekstil endüstrisi yüksek kaliteye ve katma değere sahip ürünler üretmek için en yeni yöntemleri Ar-Ge faaliyetlerini ile geliştirerek kullanıyor.“

 

KUMAŞ BOYAMADA DÜNYA DEVİ

Basın toplantısında konuşma yapan kumaş boyama ekipmanlarında Tayvan’ın önde gelen firması Asia Kingdom Machinery Genel Müdürü Steven Lin, boyama makinelerinin yüksek sanayi standartları olan ASME ve JIS standartlarına göre üretildiğini ve tank gövdelerinin Avrupa ya da Japonya’dan gelen A240-316L ile gerçekleştirildiğini anlattı. Lin’in verdiği bilgiye göre, Asia Kingdom Machinery hem uzun, hem de yuvarlak tipte kumaş boyama makineleri üretmekte ve müşterilerin özel ihtiyaçlarına göre kişiye-özel makineler oluşturulabiliyor.

 

BİLGİSAYARLI ÖRME MAKİNELERİ İLE SEKTÖRÜN EN BÜYÜĞÜ

Lansmanda tanıtılan diğer bir ürün olan yüksek kaliteli ve etkin bilgisayarlı düz örme makineleri üretimi üzerine uzmanlaşan Kauo Heng Precision Machinery Şirketi’nin Genel Müdürü Ho, Shang-Chieh de ürettikleri makineleri tanıttı. “Kauo Heng Precision Machinery şirketi dürüstlüğü, güveni ve profesyonelliği temsil etmektedir” diyen Ho, Shang-Chieh şu bilgileri aktardı: “Kauo Heng Precision Machinery şirketi 1972 yılında kurulan ve yüksek kaliteli ve etkin bilgisayarlı düz örme makineleri üretimi üzerine uzmanlaşan bir firmadır.  Güvenli yönetim kavramı ve tutarlı yönetim uygulaması sayesinde Kauo Heng Şirketi profesyonel tekniklerini ve Ar-Ge faaliyetlerini sürekli geliştirmektedir. Kauo Heng Co. en yüksek standartlarda yer alan kalite düzeyini sürdürürken bir yandan da ürünlerinin kalitesini daha da yükseltmek için çabalamaktadır. Kauo Heng Co. olarak temel önceliklerimizden biri de farklı gereksinimleri karşılayabilerek gerek yeni gerekse sürekli müşterilerimizin desteklerini alabilmektir. Kauo Heng Co. her zaman bu müşteriler için hem kendileri hem de şirketi için “kazan-kazan” durumları yaratmak amacındadır.”

 

FİRMAYA ÖZEL ÖRME MAKİNELERİ

HC Taiwan Müdür Yardımcısı Tony Chen de, basın toplantısında Tayvan’da  40 yılı aşkın süredir örgü makineleri sanayinde faaliyet göstermekte olan firmaları hakkında bilgi verdi. HC Taiwan’ın  ip, balıkçılık, tıp, giysi, fiberglas, karbon fiber, tel ve kablo, tüp vs. alanlarında geniş bir yelpazeyi kapsayan bir üretim hattına sahip olduğunu belirten Tony Chen, “Profesyonel bir araştırma ve geliştirme ekibine sahip olan HC Taiwan çeşitli duruma-özel makineler üretme kapasitesine de sahiptir. Ayrıca olağanüstü pazarlama ekibiyle HC Taiwan dünyadaki lider örgü makinesi tedarikçilerinden biri olma yolundadır. Pek çok kez söylediğimiz gibi: siz örün, biz sizi destekleriz.” dedi.

 

MENSUCAT ÖRME MAKİNASINDA DÜNYA İKİNCİSİ

 

Tayvan’da 1956 yılında kurulan Da Kong Enterprise’ın Satış Temsilcisi Chaolun  ARACI, dünyanın en büyük ikinci mensucat örme makinası üreticisi olduklarını vurgulayarak,

“Dünya’da 40’dan fazla ülkeye makine ihraç ediyoruz. Da Kong’un pazarlanmakta olan temel ürünleri arasında tamamen bilgisayarla idare edilen bir dizi gelişmiş teknoloji mensucat ve külotlu çorap örme makinaları bulunuyor. “ dedi.

 

 TAIWAN EXCELLENCE hakkında;

 

İnovasyon ve katma değer konularında tanınmış bir isim olarak Taiwan Excellence, yenilikçi değer taşıyan ürünlere verilen en yüksek ödüldür. Taiwan Excellence Selection programı 1993 yılında başlatılmıştır. Taiwan Excellence ödülünü kazananlar sadece Tayvan’ın ürettiği en devrimsel, en kaliteli, en katma değerli ürünler olmakla sınırlı değil. Aynı zamanda Tayvan’ın inovasyonu en yeni ürünlerin tasarımı ve üretiminde katma değer olarak kullanma konusundaki benzersiz dehasının da harika birer örneğini oluşturuyorlar. Daha fazla bilgi için http://istanbul.taiwantrade.com.tw/ ve  www.taiwanexcellence.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü

Yayın tarihi

-

Yazar:

Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.

Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.

Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.

Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.

“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.

 

Haberin Devamı

Haberler

Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu

Yayın tarihi

-

Yazar:

Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.

1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.

Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”

Haberin Devamı

Haberler

Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler

Yayın tarihi

-

Yazar:

Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.

Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı

Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.

Suyu boşa kullanımı engellenmeli

Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.

Plastik kullanımından vazgeçilmeli

Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.

Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı

Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.

Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor

Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.

Pil atıklarına dikkat edilmesi

Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Trendler