Haberler
IHG’nin Türkiye’de yeni adresleri: Ankara, Tuzla ve Kadıköy
Dünyanın en büyük otel zincirlerinden InterContinental Oteller Grubu (IHG), Türkiye’de Holiday Inn markalı otel sayısını artırmaya devam ediyor. Ankara, Tuzla ve Kadıköy’de yatırımına başlanan yeni Holiday Inn otellerin 2014’te tamamlanması planlanıyor.
Dünyanın en büyük otel zincirlerinden InterContinental Oteller Grubu (IHG), Türkiye’de büyüyüşünü sürdürüyor. Geçen yıl Diyarbakır’a Holiday Inn ve Manisa’ya da Holiday Inn Express markalarıyla giriş yapan grup, bu yılın başında da Türkiye’de Holiday Inn markasıyla 3 yeni sözleşmeye daha imza attığını açıkladı. 2’si İstanbul’da açılacak yeni Holiday Inn otellerin üçüncüsü için ise adres Ankara olarak belirlendi. Yeni otellerin 2014 yılı içinde faaliyete girmesi planlanıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan IHG Türkiye İş Geliştirme Direktörü Yalın Yaltıraklı, “IHG çatısı altındaki Holiday Inn markamız, hem yatırımcı hem de işletmecileri cezbediyor. Bu nedenle Avrupa’nın önemli başkentlerinde bu markamızla yayılıyoruz” diyor. Özellikle iş ve ziyaret amaçlı seyahat edenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bu markayla Türkiye’de de büyüdüklerini vurgulayan Yaltıraklı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de İstanbul’un yanı sıra Anadolu’nun önemli şehirlerine odaklanıyoruz. Bu doğrultuda 2013’te Manisa ve Diyarbakır’da sözleşmelerimizi tamamladık. Bu yıl da Ankara’da Holiday Inn otelimiz için harekete geçtik. Holiday Inn markası olarak, otel sahiplerinin ülkelerin gelişime açık bölgelerindeki yatırım potansiyellerini değerlendirmeye devam edeceğiz.”
GRUP ANKARA’YA GİRİŞ YAPIYOR
2014’te açılacak üç otelden biri olan Holiday Inn Ankara Çukurambar’ın 140 odalı olması planlanıyor. Aska Otomotiv ve Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. ile yapılan franchise anlaşmasıyla bu yılın bahar aylarında açılacak otel, bakanlık ofisleri ve hükümet merkezlerine yakın lokasyonuyla da dikkat çekiyor. Bölgenin ilk IGH oteli olan Holiday Inn Çukurambar, aynı zamanda, Holiday Inn “Açık Lobi” konseptini de Ankara’ya getiren ilk otel olacak. 660 metrekarelik restoranı, çoklu toplantı salonları, spor ve spa merkezleriyle otelin, iş amaçlı seyahat edenlerin Ankara’daki yeni adresi olması hedefleniyor.
Dünyanın önde gelen otel şirketlerinden IHG ile çalışacak olmaktan dolayı güven ve mutluluk duyduklarını belirten Aska Otomotiv ve Petrol Ürünleri Tic. A.Ş. sahibi Galip Asal, “Otelin modern ve rahat mimarisini muhteşem bir hizmet anlayışıyla bütünleştirerek, Ankara’da müşterilerimiz için kusursuz bir deneyim yaşatmayı planlıyoruz” diyor.
TUZLA’NIN İLK ULUSLARARASI MARKALI OTELİ
Troyka Turizm Otelcilik ve İnşaat A.Ş. ile imzalanan franchise anlaşmasıyla faaliyetine başlayacak Holiday Inn İstanbul Tuzla Bay’ın ise 2014’ün dördüncü çeyreğinde açılması planlanıyor. 140 odalı otelin, İstanbul’un Anadolu yakasının iş ve ekonomide parlayan bölgesi Tuzla’ya yeni bir dinamizm kazandırması hedefleniyor. Tuzla bölgesindeki ilk uluslararası markalı otel olacak olan Tuzla Bay, Holiday Inn’in “Açık Lobi” konsepti ve 180 derecelik deniz manzarasıyla fark yaratırken, otelde konaklayanlar, şehir merkezi ve tarihi yarımadaya giden muhteşem ulaşım bağlantılarından faydalanabilecek.
Troyka Turizm Otelcilik ve İnşaat A.Ş.’nin sahibi Kemal Akbaşoğlu konuyla ilgili olarak, “Biz bu oteli, dünyanın en büyük zincirlerinden IHG ile uzun soluklu birlikteliğimizin ilk adımı olarak görüyoruz. Hedefimiz bu otelle, Tuzla bölgesinde her geçen büyüyen ekonomiye paralel oluşan talebi karşılamak” diyor.
FENERBAHÇE STADI KARŞINIZDA
Holiday Inn’in 2014’ün sonlarına doğru açılması planlanan bir diğer oteli ise Holiday Inn Kadıköy… İnşaatına yeni başlanan bu otelde, 127 odanın yanı sıra 4 adet de süit oda bulunacak. Mini spor salonu, bar ve restoranıyla Kadıköy’de yeni bir yaşam alanı olarak da fark yaratacak otel, Defne Otelcilik ve Turizm A.Ş. ile franchise anlaşması altında faaliyet gösterecek. İstanbul’un 400’ü aşkın iş yeri, üniversite hastaneleriyle canlılığını koruyan Kadıköy’de konumlanan otel yine şehrin en büyük stadyumlarından Fenerbahçe Stadyumu’na da sadece yürüme mesafesinde… Boğaziçi Köprüsü’ne yakın olan otel, Marmaray ve Metrobüs de dahil olmak üzere ana ulaşım hatlarına yakınlığıyla da dikkat çekiyor olacak.
Defne Otelcilik ve Turizm A.Ş.’nin sahibi Fikret Çakmak da otelin yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra Kadıköy halkı tarafından da yeni bir buluşma noktası olarak tercih edileceğini belirtiyor. Çakmak otelin iş seyahatleri ve turistik amaçlı olarak şehre gelenler tarafından sıkça tercih edileceğine dikkat çekiyor.
Dünya çapında 1200’ü aşkın oteliyle Holiday Inn, dünyada en fazla tanınan otel markası olmaya devam ediyor. Şu anda Avrupa’da 281 adet Holiday Inn oteli faaliyetini sürdürüyor; önümüzdeki üç ila beş sene* içinde açılması planlanan 25 yeni otel bulunuyor. IHG’nin Türkiye’de ise 15 oteli bulunuyor; grup gelecek üç ile beş yıl içerisinde 8 adet oteli daha portföyüne eklemeyi planlıyor.
Holiday Inn otelleri, yastık menüsünü de içeren kendine has yatak takımları, toplantı salonları, iş merkezi imkanları, ücretsiz kahvaltı ve çocukların ücretsiz konaklaması gibi ayrıcalıklar sunarak, misafirlerine rahat ve huzurlu bir atmosfer yaratan ve her türlü ihtiyacını karşılayan servisler sağlamaktadır.
Daha detaylı bilgi için lütfen bakınız: www.ihg.com
* 30 Eylül 2013 tarihi itibariyle geçerli olan rakamlardır.
Haberler
Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü
Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.
Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.
Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.
Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.
“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.
Haberler
Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu
Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.
1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.
Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”
Haberler
Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler
Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.
Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı
Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.
Suyu boşa kullanımı engellenmeli
Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.
Plastik kullanımından vazgeçilmeli
Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.
Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı
Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.
Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor
Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.
Pil atıklarına dikkat edilmesi
Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.
-
Madencilik5 yıl önce
İş Makinesi Sektörü Almanya’da Buluşuyor
-
Diğer Gıda & İçecek5 yıl önce
Propolisi Türkiye’den Dünyaya İhraç Eden Kadın
-
Haberler9 yıl önce
Türk Havayolları ve Boeing uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı.
-
Diğer İmalatlar5 yıl önce
CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu
-
Sanayi3 yıl önce
Saha İstanbul Çorumlu sanayicilerle buluştu
-
Lojistik4 yıl önce
Linde’ye EcoVadis’den ikinci kez altın madalya!
-
Haberler4 yıl önce
Akıllı sel bariyerleri, sel baskınlarının önüne geçecek
-
İMALAT4 yıl önce
Atlas Copco’dan sanayiye enerji tasarruf sağlayacak 10 öneri
-
Yeni Teknolojiler4 yıl önce
Ulusal siber sınırlar gerçek ülke sınırları kadar önemli
-
Otomotiv4 yıl önce
CHEP Türkiye’de üst düzey atama
-
Makina & Ekipman4 yıl önce
Rockwell Automation siber güvenlik şirketi OYLO’yu satın aldı
-
İMALAT4 yıl önce
Coşkunöz Holding’in Dönüşüm Proje Koordinatörü Evren Özbanazi oldu