Connect with us

Proje Raporları

Honeywell’den “Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması”

Yayın tarihi

-

Honeywell’in yaptığı araştırma, tamamen kokusuz ve tatsız olması nedeniyle “sessiz katil” olarak tanımlanan ve can kayıplarına neden olan karbonmonoksit gazının yarattığı tehlikeye karşı Türkiye’de yeterli bilincin olmadığını  ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların üçte biri kokusuz olan gazı koklayarak fark edebileceğine inanıyor.

features_bg

Honeywell, TNS firması işbirliği ile düzenlediği “Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı. Ülke çapında düzenlenen araştırmaya katılanların yüzde 77’si, evinde CO gazı üretme potansiyeline sahip, fosil yakıtla çalışan (doğal gaz, odun, kömür, tüp gaz, fuel-oil) cihazlar kullanıyor.  Böylesine yaygın kullanım oranlarına rağmen, evlerin sadece yüzde 3’ünde CO dedektörü bulunuyor.

Katılımcıların sadece yüzde 40’ı kullandıkları cihazların ölümcül CO gazı yaymasının mümkün olmadığını düşünüyor.  Yine araştırmaya katılanların yüzde 30’u tamamen kokusuz ve tatsız olan, bu nedenle “sessiz katil” olarak tanımlanan CO gazını koklayarak fark edebileceğine inanıyor. Marmara bölgesi en yüksek bilinç seviyesine sahipken, Akdeniz bölgesi ise bu konuda en sonda yer alıyor.  Kırsal kesimde yaşayanların şehirlerde yaşayanlara göre bu tehlikenin daha çok farkında oldukları görülüyor. Kırsal kesimde yaşayanların yüzde 64’ü ısıtma cihazlarının CO sızıntısı yaratabileceğini bilirken, şehirlerde bu oran yüzde 59’a düşüyor.

Araştırmanın ülkemizdeki CO tehlikesi bilinç seviyesi hakkında endişe verici sonuçlar ortaya koyduğuna dikkat çeken Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş şunları söyledi:

“Sadece 2010 yılına ait resmi verilere göre Türkiye’de on binden fazla kişi CO gazının zehirleyici etkilerine maruz kalırken, 39 vakanın ölümle sonuçlanmış olması konunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Her yıl ülkemizde binlerce insan CO gazı zehirlenmesi tehdidi altındayken, bu konudaki toplum bilincinin yükseltilmesi kritik önem taşıyor. Honeywell olarak toplumsal sorumluluk bilinci ile CO tehlikesine karşı evlerde, işyerlerinde güvenli koşulların sağlanmasına, Türkiye Karbonmonoksit (CO) Zehirlenmesi Araştırması gibi çalışmalarla destek vermeyi sürdüreceğiz.”

Orhan Geniş, CO tehlikesine karşı evlerde alınacak önlemlerin, özellikle de güvenilir bir dedektör kullanımının önemine de değindi ve şöyle devam etti:

“CO tehlikesine karşı evlerdeki tüm cihazların düzenli bakımlarının yaptırılması, Avrupa Standardı (EN) (EN50291)’e göre onaylanmış, sesli alarm veren bir karbonmonoksit dedektörünün kullanılması önemli. Isıtma cihazlarının ortamda yeterince hava olmaması durumunda CO üretmeye başlayabilecekleri unutulmamalı. İlgili Avrupa Standartlarına uygun, basit bir dedektörü evinizde kullanmanız, sizi CO zehirlenmesine karşı etkin bir şekilde uyarabilecek tek çözüm. Sizin ve aileniz için sağlayacağı güvenlik düşünüldüğünde, ödenecek ufak bir tutarın aslında ne kadar önemsiz olduğu daha iyi anlaşılacaktır.”

Araştırmaya katılanların yüzde 58’i güvenilir bir markadan bir CO dedektörü satın almayı tercih edeceklerini belirtirken, yüzde 21’i ise kararlarını sadece fiyata bakarak vereceklerini söylüyorlar, bu durum standartlara uygun bir dedektör seçilmemesi anlamına da gelebiliyor.

Konutlar ve endüstriyel tesisler için gaz ve alev dedektörleri de dahil olmak üzere, hayat kurtarıcı cihazlar konusunda dünyanın en büyük üreticilerinden birisi olan Honeywell Life Safety bölümünün entegre çözümleri, dünya çapındaki milyonlarca kişinin hayatını daha güvenli, konforlu ve emniyetli kılıyor. Konut tipi CO alarmları, dünyanın önde gelen enerji şirketleri, yerel otoriteler ve ev sahipleri tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Cihazlar, Avrupa çapında 5 milyondan fazla konutta güven sağlıyor.

İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden Dr. Mari Benli,  olası bir CO zehirlenmesi durumunda yapılması gerekenlerle ilgili tavsiyeleri şöyle:

“Karbonmonoksit ile zehirlendiği düşünülen kişinin bulunduğu ortam havalandırılmalı, hemen yeterli oksijen alabileceği açık havaya çıkarılmalı, üstü örtülerek vücut ısısının korunması sağlanmalıdır. Acil yardım çağrılmalıdır; tıbbi yardım gelene kadar hava yolunu tıkayan bir şeyler varsa temizlenmelidir. Zehirlenme tablosunda baş ağrısı, görme bozuklukları, nefes darlığı, bulantı, yorgunluk ve uyku hali, zihin bulanıklığı ve ağır zehirlenmelerde koma  görülebilir. Kişinin yargı yeteneği bozulur ve sezgi kaybolur.”

Araştırma Metodolojisi:

Bu araştırma TNS şirketince “Quantitative Research Techniques” yöntemleri kullanılarak  bilgisayar destekli yüz yüze görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya ülke genelini temsil edecek şekilde farklı yaş, eğitim,  gelir seviyesi ve coğrafi bölgelerden, 18 farklı şehirden, 1,500’den fazla kişi katılmıştır. Araştırmanın tahmin farkı oranı  +/- % 2,51’dir.

Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Haberler

İstanbul’un turizmde yeni hedefi 2016’da Paris’i geçmek

Yayın tarihi

-

Yazar:

MasterCard, tüm dünyada 132 kenti kapsayan, geleneksel hale getirdiği “Hedef Şehirler Endeksi” raporunu yayımladı. “Hedef Şehirler Endeksi 2014”, bu yıl içinde dünyanın en gözde turizm kentlerine yapılan seyahatleri, ziyaretçi sayılarını ve turizm gelirlerindeki potansiyeli karşılaştırmalı olarak ele alıyor. “Hedef Şehirler Endeksi 2014”e göre İstanbul, tüm dünyada en hızlı büyüyen turizm şehirleri arasında dikkat çekiyor. Bu yıl Avrupa’da Londra ve Paris’ten sonra en çok ziyaretçiyi çekeceği hesaplanan İstanbul, Avrupa’da üçüncü, tüm dünyada yedinci büyük seyahat şehri oldu.

MasterCard’ın gelenekselleştirdiği ve dünyanın önde gelen 132 şehrini inceleyen turizm trendleri raporu yayımlandı. “Hedef Şehirler Endeksi 2014” raporunda bu yılın sonuna kadar şehirlerin uluslararası ziyaretçi sayılarındaki değişim ve turizm geliri potansiyelleri karşılaştırmalı olarak incelendi. MasterCard’ın “Hedef Şehirler Endeksi 2014” araştırması, küresel ekonomide önemli rol oynayan kentleri ziyaret eden turistlerin yaptığı harcamalardaki yıllık değişimi de gözler önüne seriyor. Analizler, 2014 sonunda ziyaretçilerin, gözde turizm şehirlerine bırakacakları toplam dövizi öngörüyor.

İstanbul Avrupa’da bir sıra yükseldi üçüncülüğü kaptı
Son dört yılda üç kez liste başı olan Londra, 2014’te de birinciliği elden bırakmayarak toplam 18,69 milyon ziyaretçiyle zirvede yer alıyor. Londra’yı 18,37 milyon ziyaretçiyle Bangkok, 15,57 milyon ziyaretçiyle Paris takip ediyor. Dünyanın en çok ziyaretçi çeken kenti Londra, haliyle Avrupa’da da birinci sırada yer alıyor.

Dünya çapında 11,6 milyon ziyaretçi beklentisiyle 2014’te dünyanın en çok ziyaretçi çeken kentleri arasında İstanbul yedinci sırayı alıyor. İstanbul’un turizmde büyüme rakamları göz dolduruyor. Geçen yıl 9,87 milyon ziyaretçi alan İstanbul’un 2014’te ziyaretçi adedinde %17,5 büyüme kaydedeceği öngörülüyor. Avrupa’da Londra ve Paris’ten sonra en çok ziyaretçi ağırlayan şehir 2014’te İstanbul olacak. Ziyaretçi harcamalarına göre sıralamadaysa İstanbul, Barselona’nın ardından dördüncü sırayı alıyor. Araştırmaya göre ziyaretçi artışında İstanbul, dünyanın zirvesinde. Bu büyüme rakamlarıyla İstanbul’un 2016’da Paris’i geçerek Avrupa’nın ikincisi olacağı hesaplanıyor.

2014’te İstanbul’u ziyaret eden turistlerin bırakacağı toplam gelir ise 9,38 milyar dolar olacak. Bu miktar, İstanbul’u toplam turizm gelirlerinde dünyanın en kazançlı ilk 10 kenti arasına alıyor. Bu gelir, İstanbul nüfusuna oranla kişi başına 1351 dolar gelire karşılık geliyor.

İstanbul turizm büyümesinde rakiplerine tur bindirdi
Avrupalılar arasında İstanbul’u ziyaret etme trendi hızla yükseliyor. “Hedef Şehirler Endeksi 2014”e göre İstanbul’a en çok turist gönderecek şehir 500 bin ziyaretçiyle Londra. Londra’dan gelen turistlerin İstanbul ekonomisine 412 milyon dolar turizm geliri bırakması bekleniyor. İkinci sırada 448 bin ziyaretçiyle Paris geliyor. Fakat Paris’ten gelen ziyaretçilerin Türk turizmine katkısı daha büyük olacak. 2014’te İstanbul’u ziyaret edecek Parislilerin toplam 512 milyon dolar gelir bırakacağı hesaplanıyor. İlk beş içinde geri kalan sıralamayı 403 bin ziyaretçi ve 442 milyon dolar gelirle Frankfurt, 400 bin ziyaretçi ve 289 milyon dolar gelirle Amsterdam ve 329 milyon ziyaretçi ve 361 milyon dolar gelirle Münih alıyor. Araştırmaya göre İstanbul’a ziyaretçi gönderen ilk beş şehir Avrupa’dan çıkıyor. Bu kentlerin İstanbul’u ziyaret eden turist rakamlarında geçen yıla nazaran çift haneli büyüme de, İstanbul’un turizmdeki büyümesini ispatlıyor. Toplamda İstanbul’u ziyaret edenlerin %55’i Avrupa dışında kentlerden İstanbul’a geliyor.

İstanbul, 2009-2014 arası verilere göre dünyada ziyaretçi açısından en hızlı büyüyen kent oldu. İstanbul’a havayoluyla gelen ziyaretçilerin sayısı bu beş yıl içinde toplam %104,6 oranında arttı. Havayolu endeksine göre İstanbul’un arkasından Hong Kong, Dubai, Moskova ve Singapur geliyor.

İlk altı ayda ziyaretçide rekora koştuk
İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün aylık turizm istatistiklerine göre yılın ilk yarısını kapsayan Ocak-Haziran 2014 döneminde İstanbul şimdiden 5,38 milyon turist ağırladı. Geçen yılın aynı dönemine göre ziyaretçi sayıları %9 artmış durumda. 2014 yılının ilk yarısında İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçiler arasında toplamda %9,9 oranla 531 bin Alman ziyaretçi başı çekiyor. İkinci sırada %5,6 ile 301 bin Rus ziyaretçi geliyor. Geri kalan sıralamada ise %4,6 ile 246 bin Amerikalı, %4,4 ile 235 bin İranlı, %4,1 ile 221 bin İngiliz, %4,1 ile 221 bin Fransız ve %3,7 ile 198 bin İtalyan geliyor.

“Hedef Şehirler Endeksi 2014”ü değerlendiren MasterCard Güneydoğu Avrupa Genel Müdürü Mete Güney, şunları söyledi: “Doğal ve kültürel zenginlikleri nedeniyle ülkemiz, tüm dünyadan ziyaretçilerin yükselen tercihi olmayı sürdürüyor. MasterCard olarak gelenekselleştirdiğimiz Hedef Şehirler Endeksi 2014 araştırmasında İstanbul’un birçok kenti geride bırakarak dünyanın en çok ziyaretçi çeken yedinci şehri olduğunu tespit ettik. Ayrıca Avrupa’da Londra ve Paris’ten sonra en çok ziyaretçi alan kent 2014’te İstanbul oldu. 2009-2014 yılları arasında seyahatlerin hızla arttığı İstanbul’un büyüme rakamlarıyla 2016’da Paris’i geride bırakarak Avrupa’nın ikinci büyük turizm kenti olacağı hesaplanıyor. MasterCard olarak, yükselen bir dünya markası olarak İstanbul’un turizm gücüne katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz.”

Haberin Devamı

Haberler

Mart ayında ekonomi dünyasında neler yaşandı

Yayın tarihi

-

Yazar:

Mart ayında ekonomi dünyasında nelerin yaşandığını, Medya Takip Merkezi (MTM) derleyerek raporladı. Ekonomi haberlerinin incelenerek hazırlandığı raporda, basına en fazla konu edilen olay ve gelişmelerin başında ihracat yer alırken, işsizlik ile ilgili çıkan haberler de ekonomi gündeminde konuşulan konular arasında yer aldı.

 

Medya Takip Merkezi (MTM)’nin ekonomi gündemine ilişkin hazırladığı raporda ihracat, Mart ayında 48 bine yakın haberle gündeme gelerek, ayın en çok konuşulan konuları arasında ilk sırada yer aldı. Açıklanan rakamlara göre, ihracat geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 6,2 artarak 13 milyar 150 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ticaret açığı ise aynı dönemde yüzde 27,2 azalarak 5 milyar 100 milyon dolara geriledi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 7,5 artış gösterdi ve 5 milyar 470 milyon dolara ulaştı. TÜİK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan Geçici Dış Ticaret İstatistikleri’ne göre ise AB’nin ihracattaki payı yüzde 41,1’den yüzde 41,6’ya yükseldi.

Rapora göre, Mart ayı ekonomi gündeminde en fazla konuşulan bir diğer konu, 27 bini aşkın haber sayısıyla işsizlik oldu. TUİK’in verilerine göre; Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla oranla 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti.

15- 24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 1.2 puanlık artışla yüzde 18,7 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılında bir önceki yıla göre 0,8 puan artarak yüzde 50,8 oldu. Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık artışla yüzde 71,5, kadınlarda ise, 1,3 puanlık artışla yüzde 30,8 olarak gerçekleşti. TUİK’in yıllık değerlendirmesinde, en fazla işsizlik oranının yüzde 14,5 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, en düşük oranın ise yüzde 6,7 ile Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinde olduğu ortaya kondu.

 

MTM’nin gazeteler, dergiler, televizyon kanalları ile internet medyasını kapsayan raporuna göre, Merkez Bankası 18 bin 819 adet haberle, sıklıkla gündemde kalan kurum oldu.

ENFLASYON VERİLERİNDE ARTIŞ

TUİK’in önceki ayın enflasyon rakamlarını açıklaması, Mart ayının öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. TUİK’in verilerine göre; Şubat’ta enflasyon aylık olarak yüzde 0,43 yükseldi. Yıllık enflasyon ise yüzde 7,89’a ulaştı. Enflasyon böylelikle Eylül 2013’te gördüğü yüzde 7,88’lik seviyeden bu yana en yüksek düzeye ulaşmış oldu. Şubat ayında en çok zam yapılan ve fiyat indirimine uğrayan ürünlerin de açıklandığı araştırmaya göre; fiyatı en çok artan ürün % 22,51’lik artışla mandalina olurken, fiyatı en çok düşen ürün % 25,56’lık kayıpla kabak oldu.

S&P’DEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI

Standard & Poor’s’un (S&P) gelişmekte olan ülke ekonomilerine ilişkin açıkladığı raporda, “Gelişmekte olan piyasalar arasında Türkiye, Ukrayna ve Gana, değişen sermaye akışlarına karşı en kırılgan üç ülke. Öte yandan Çin, Filipinler, Angola spekturumun güçlü kısmını oluşturuyor” ifadelerine yer verildi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, politika risklerinin gelişmekte olan ekonomilerin ratingleri için temel önem taşıdığını belirtmesiyle ekonomi gündeminde yer aldı.

MOODY’STEN 10 TÜRK BANKASINA İNCELEME

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 10 Türk bankasını olası bir not indirimi için izlemeye almasıyla gündeme geldi. Açıklamada bankacılık sisteminin, ileriki 12-18 ay boyunca, büyümedeki yavaşlama, Türk bankalarının fonlama maliyetlerinin artması ve politik risklerden dolayı zorlu bir durumun içerisinde olacağı belirtildi. Türk bankalarındaki varlık kalitesinin ve karlılığın zayıflayacağı bildirildi.  Türkiye’nin 2014 yılında yüzde 2,5 büyüyeceği öngörülen açıklamada, Türk bankalarındaki fonlama masraflarının 2013 ortalamasıyla karşılaştırıldığında 400 baz puan arttığı kaydedildi.

FED’DEN TAHVİL ALIM AZALTIM KARARI

Medya Takip Merkezi aynı araştırmasına göre; FED’in Janet Yellen’in başkanlık görevine getirilmesinin ardından Mart ayında ilk toplantısını gerçekleştirmesi, ekonomi basınının gündeminde yer aldı. Toplantıdan, 10 milyar dolarlık tahvil alım azaltımı kararı çıktı. FED işsizlik odaklı sözlü müdahale politikasında ise değişikliğe giderken faiz artırımı için 2015 yılı ön plana çıktı. Bu karar sonrası Dolar, TL karşısında yükselerek 2.2350 TL’ye çıktı. Altın ise 1330 dolara geriledi. Uzmanlara göre FED’in faiz artırmak için 2015’in ilk 6 ayını vurgulaması dolar/TL için varlık azaltımın yanında yeni bir baskı unsuru olacağı ekonomi gündeminde tartışılan konulardan biri oldu.

TÜSİAD’IN AÇIKLAMALARI

Twitter’ın kapatılmasına ilişkin yaptığı açıklamaları ile TÜSİAD, Mart ayında gündeme gelen kuruluşlar arasındaydı. TÜSİAD, yazılı açıklamasında “Orantısız ve özgürlüklere aykırı bu tür yasaklamaların temelsiz korkuların göstergesi olduğu ve demokrasiye hizmet etmediği açık” ifadelerini kullandı.

TÜSİAD ayrıca, Nisan ayının başında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile birlikte düzenleyeceği konferansla ilgili olarak da adından söz ettirdi. Konferansa Türk ve Çin iş dünyasının önde gelen isimleri davet edildi.

 

MTM VERİLERİYLE AYIN DİKKAT ÇEKEN EKONOMİK GELİŞMELERİ:

–       Türkiye’nin en yaygın toptan satış mağazalarından biri olan Bizim Toptan, 2013’ü 2.2 milyarlık ciroyla kapattı.
İstanbul’da şubat ayı perakende fiyatları yüzde 1.01, toptan fiyatlar yüzde 0.47 arttı.

–       Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Kıbrıs şubesini Lefkoşa’da açtı.

–       Türkiye Bankalar Birliği’nden (TBB) binlerce dövizzedeye yapılandırma müjdesi geldi. TBB Yönetim Kurulu, 2007-2009 arasında İsviçre Frangı veya Japon Yeni’ne endeksli olarak kullandırılan konut kredilerinin Türk Lirası cinsinden yapılandırılmasına ilişkin tavsiye kararı aldı.

–       2013 yılında yüzde 20 artışla 11.8 milyar TL ciro elden BİM’in, net kârı ise yüzde 24 yükselerek 413 milyon TL oldu.

–       Ülker 2013 yılını 2.8 milyar TL ciro ve 313 milyon TL faaliyet kârı ile kapattı.

–       Geçen yıl 5.954 milyon TL civarında konsolide net satış gerçekleştiren Şişecam Topluluğu, 2013 yıl sonu itibarıyla net kârını da 454 milyon TL’ye çıkardı.

–       Sabancı Holding’in 2013 yılında konsolide gelirleri, 2012 yılına göre yüzde 15 artarak 24 milyar TL’yi aştı. Aynı dönemde Sabancı Holding, 4 milyar 859 milyon TL konsolide faaliyet kârı elde ederken; net kârı 1 milyar 731 milyon TL oldu.

–       Tav’ın işlettiği İstanbul Atatürk Havalimanı, Ocak ayında yolcu trafiği en hızlı büyüyen havalimanı oldu.

–       Sanayi üretimi ocakta zirve yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.3 artarak 27 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

–       Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tarımsal destekleme ödemeleri kapsamında çiftçi ve üreticilere ödenmek üzere 1 milyar 247 milyon lira ödeneğin serbest bırakılmasını onayladı.

–       Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından bugün açıklanan ocak ayı cari işlemler açığı, bir önceki yılın Ocak ayına göre 932 milyon dolar azalarak 4 milyar 877 milyon dolara geriledi.

–       Migros’un 2013 konsolide satışları 7 milyar 127 milyon lira oldu. 2013 dördüncü çeyrek ve yıl sonu bilançosunu açıklayan şirket, yüzde 10.2 büyüdü.

–       Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kredi kartına taksit sınırlaması getirmesinin ardından taksitli harcamalar, 2014 şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18 geriledi.

–       Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, geçen yıl ocak ayında 802 milyon dolar olan Türkiye’ye giren uluslararası doğrudan yatırım tutarı bu yıl Ocak ayında yüzde 51’lik artışla 1 milyar 211 milyon dolara yükseldi.

–       Borsa İstanbul 100 endeksi son 5 yıldır devam eden mart aylarındaki yükseliş geleneğini bu sene de bozmayarak ayın bitmesine bir gün kala elde ettiği kazanımla şubat ayı kapanışına göre yüzde 10,5 oranında artış kaydetti.

Haberin Devamı

Haberler

Çalışanını sağlıklı yaşama en çok teşvik eden ülke Türkiye

Yayın tarihi

-

Yazar:

İş dünyası ticari hedeflerde başarıya ulaşmak, çalışanlarında sağlıklı bir yaşam tarzı benimsetmek için spora yöneldi. Randstad, Türkiye’nin de dahil olduğu 33 ülkede gerçekleştirdiği 2014’ün ilk Workmonitor araştırmasını yayınladı. Araştırmasında tüm dünyada çalışanların % 70’i, düzenli egzersiz yaptıkları veya bir sporla meşgul oldukları takdirde işlerinde daha verimli olduğunu belirtti. İşverenlerin çalışanlarını sağlıklı yaşama teşvik eden girişimlerin de araştırıldığı Workmonitor, iş saatleri içinde çalışanlarına en yüksek egzersiz yapma imkanı tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu gösteriyor. Sağlıklı beslenmenin de ön plana çıktığı araştırma, çalışanların asansör yerine daha çok merdivenleri tercih ettiğini ortaya koydu.

Randstad iş dünyasının nabzını ölçmeye devam ediyor. 10 yıldır ‘Workmonitor’ adıyla yılda 4 kez iş dünyasının eğilimlerini araştıran Randstad, Avrupa, Asya Pasifik ve Amerika kıtalarını içeren, Türkiye’nin de dahil olduğu 33 ülkeyi kapsayan 2014’ün ilk “Global iş dünyası eğilimleri” raporunu yayınladı. “İş dünyasında sağlıklı yaşam” konusuyla gerçekleştirilen yılın ilk araştırmasında tüm dünyada çalışanların % 70’i düzenli egzersiz yaptıkları veya bir sporla meşgul oldukları takdirde işlerinde daha verimli olduğunu söyledi. İşte üretkenlik ve verimliliğin sporla arttığını savunan Amerikalı ve Asyalı çalışanları, Belçika, Hollanda, Birleşik Krallık ve Türkiye takip etti.

Araştırmada işverenlerin % 56’sının çalışanların sağlıklı yaşam tarzıyla ilgili talepleri doğrultusunda bilinçli girişimlerde bulunduğu ortaya çıktı. İşverenlerin neredeyse üçte biri çalışanlarına iş saatleri içinde fiziksel egzersiz yapma olanağı tanırken, bu oranın % 40 ile en yüksek Türkiye’de olduğu ölçümlendi.

İŞ DÜNYASINDA SAĞLIKLI GİRİŞİMLER ARTIYOR

Workmonitor 2014’ün ilk araştırmasında işverenlerin % 35’inin çalışanlarına işyerinde spor yapma olanağı veya bir spor salonunda indirim gibi kolaylıklar sunduğu belirlendi. Öte yandan yine işverenlerin % 45’i çalışanlarının sağlıklı beslenmesine üst düzey önem gösteriyor ve şirket yemekhanesi ya da anlaşmalı mekanlarda sağlıklı gıdalara destek veriyor. Araştırmanın diğer önemli bir bulgusu ise işverenlerin spor ve sağlıklı gıdaların haricinde çalışanlarının zihinsel zindeliği için kurum içinde mesleki koçlara veya akıl hocalarına daha fazla yer vermesi oldu.

Araştırmada zihinsel olduğu kadar, bedensel olarak da sağlıklı olan çalışanların mesai saatlerinde daha mutlu ve verimli çalıştığı tespit edildi. Sağlık politikalarını benimseyen, sağlıklı gıdaların tüketilmesini teşvik eden kurum çalışanları, eskiye nazaran konsantrasyonlarının arttığını, çalışma isteği ve enerji ile belirlenen hedeflere ulaşmada daha fazla efor sarf ettiklerini söyledi.

MERDİVEN KULLANIMI ARTIYOR

Çalışanlar tarafındaki sağlıklı yaşam girişimleri arasında işyerinde merdiven kullanımı da gün geçtikçe artıyor. Gün içinde en çok Hintli çalışanlar (% 86) merdiven kullanırken, Türkiye’de ise her 100 çalışandan 73’ünün asansör yerine merdivenleri tercih ettiği tespit edildi. Araştırmaya katılanlar arasında fiziksel egzersiz yapma eğilimi yüzde 55 ile en fazla erkeklerde ölçümlendi. Fiziksel egzersiz ve spor yapmak için (% 59) genç çalışanların daha fazla istekli olduğu belirlendi. Araştırmaya katılan çalışanların yarısı mesai bitiminde iş arkadaşlarıyla spor yapmayı sevdiğini söyledi. Latin Amerika’daki her 100 çalışandan 67’si, Asya’daki her 100 çalışandan 63’ü mesai bitiminde iş arkadaşları ile spor yapmayı severken, Avrupa’da bu oran % 37 olarak ölçümlendi. Araştırmaya Türkiye’den katılan çalışanların yöneltilen sorulara verdikleri yanıtlar ise şöyle;

Yanıtlar

Katılıyorum

Katılmıyorum

Düzenli spor yaptığımda işte daha iyi performans gösteriyorum

86

14

İşverenim sağlıklı bir yaşam tarzını destekliyor

62

38

İşverenim iş koçluğu ve danışmanlık sağlayarak zihinsel olarak formda kalmamı destekliyor

52

48

İşverenim mesai saatlerinde spora gitmeme izin veriyor

40

60

İşverenim içeride ya da dışarıda indirimli spor olanağı sunuyor

39

61

Sağlıklı yaşam için spor ve egzersiz bir numaralı önceliğim

86

14

İşverenim sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyor

64

36

Formda kalmak için işte asansör yerine merdivenleri kullanıyorum

73

27

Ofis arkadaşlarımla iş çıkışı spora gitmeyi seviyorum

64

36

Haberin Devamı

Trendler