Haberler
GEFCO Grup 2012 yılında 3.6 Milyar Avro ciro gerçekleştirdi
Otomotiv lojistiği sektörünün lideri ve aynı zamanda sanayi lojistiği alanında öncü firmalardan biri olan GEFCO Grup, 2012’de toplam 3.6 milyar Avro ciro gerçekleştirdi. İşletme gelirleri ise cironun %3’üne denk gelerek 109 milyon Avro’ya ulaştı. GEFCO Grup, hedeflenen pazarlarda uluslararası büyümesini sürdürdü. GEFCO 2013 yılında da büyüme çalışmalarına daha fazla hız vermeyi planlıyor.
Ekonomik krizin yarattığı olumsuz etkilere karşın hem coğrafi hem de sektörel açıdan öncelikli pazarlarda satış ekiplerinin yoğun çalışmaları sayesinde GEFCO, 2012’de karlılığını sürdürmeyi başardı. Şirket, beş temel uzmanlık alanı etrafında yapılanan gelişme planıyla uluslararası büyüme stratejisinde önemli ilerlemeler kaydetti. Bu uzmanlık alanları: Karayolu Taşımacılığı, Deniz ve Havayolu Taşımacılığı, Depo Hizmeti ve Yeniden Kullanılabilir Ambalajlama, Bitmiş Araç Lojistiği, Gümrük ve Vergi Müşavirliği.
Grup hizmet çeşitliliğinin öncülük ettiği bir strateji
Otomotiv sektöründe kazanılan uzmanlık ve bilgi birikimi grubun farklı sektörlerde aktif olan en büyük global lojistik operatörleri arasına girmesinde rol oynadı. Bu eşsiz uzmanlık; havacılık, sermaye teçhizatı ve uzman dağıtım gibi birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren üreticilere sunulmakta. Büyük uluslararası müşterilerden elde edilen gelirler de artmaya devam ediyor. 2012 senesinde bu rakam toplam cironun %42’si olan 1.524 milyon Avro’ya ulaştı. (2011’de cironun %38’iydi.)
Sanayi sektöründe faaliyet gösteren müşterilerinin büyümesine destek
GEFCO, 2012 senesi boyunca sanayi sektöründe faaliyet gösteren müşterilerini sürekli olarak etkili ve yenilikçi çözümler geliştirerek ve onların kendilerine has gereksinimlerini karşılayarak destekledi.
GEFCO sektörde lojistik mühendisliği, multimodal demiryolu taşımacılığı ve özel uyarlanmış çözümler alanındaki uzmanlığı ile tanınıyor. Ayrıca grup, müşterilerinin büyüdüğü pazarlarda büyümek için gerekli kapasiteye ve yoğun hizmet ağına sahip. Bu da grubun müşterilerinin büyümeyle ilgili iddialı hedeflerini ve planlarını her zaman destekleyebilmesini sağlıyor.
Öncelikli pazarlara odaklı uluslararası büyüme hedefi
Avrupa’nın özel sektörde faaliyet gösteren en büyük taşımacılık ağı olan GEFCO, sanayi alanında gelişmiş başlıca Batı Avrupa ülkelerindeki güçlü varlığını korurken, güçlü büyüme potansiyeli olan bölgelere yayılmasını da her sene sürdürüyor.
- Orta Asya, Orta ve Doğu Avrupa ve Ortadoğu’daki güçlü varlığı sayesinde GEFCO, bu bölgelerin dinamizminden yararlanarak, bu bölgelerde grubun toplam büyüme oranını 2012’de %17’ye ulaştırdı. GEFCO bu bölgelerde iki ortak teşebbüs olarak faaliyet gösteriyor: Avrupa ve Asya arasındaki dağıtım akışlarını gerçekleştiren EMMA (Riga merkezli Eurasia MultiModal Alliance) ve Moskova merkezli otomotiv lojistiği uzmanı Algaï.
- 10 senedir Rusya’da yedi tesis ve 300 çalışanıyla faaliyet gösteren GEFCO Rusya, 2012’de yaklaşık %11 oranında büyüme kaydetti. GEFCO’nun ortak teşebbüsü olan Algaï’nin mali sonuçları ile birlikte 2012’de Rusya’daki büyümesi %22 oranına ulaştı. Bu artışlarda otomotiv ve sanayi sektörlerinin yanısıra, Doğu Avrupa ile Doğu ve Orta Asya arasındaki ticaretin de etkisi oldu.
- GEFCO Ortadoğu, Afrika ve Asya arasındaki akışların merkezinde konumlanmak için yakın zaman önce Dubai’de bir iştirak ofisi açtı. GEFCO Ortadoğu, otomotiv, perakende dağıtım, enerji, sermaye teçhizatları ve diğer sektörlerde her geçen gün artan taleplere karşılık verecek. GEFCO Dubai, Grubun bölgedeki varlığını güçlendirecek. (Şu an için Grubun bölgede, başta Irak olmak üzere, temsilcilik ofisleri bulunuyor).
- 2012’de, GEFCO Güney Afrika’da bir ofis açarak hizmet ağını daha da genişletti. Avrupa ve Güney Afrika arasında başlattığı haftalık denizyolu grup nakliye hizmeti (LCL) de bu ağı genişletmeye yardımcı oldu.
- Doğu Asya’da GEFCO Grubun cirosu 2012’de %20 arttı. GEFCO Çin’de dört şirket yelpazesi altında hizmet veriyor. GEFCO iştirakleri olan GEFCO Çin ve GEFCO Hong Kong deniz ve havayolu taşımacılığı için kapıdan kapıya çözümler ve otomotiv sektöründe global kaynak kullanımı konusunda uzman. Ortak teşebbüslerden Dongfeng GEFCO, Beijing’deki Dongfeng Peugeot-Citroën Otomotiv (DPCA) oto yedek parçaları deposundaki lojistik operasyonların etkin şekilde yürütülmesini sağlıyor. Son olarak da ortak teşebbüslerden Shenzhen Minsheng GEFCO Logistics (SMGL) de Shenzhen’deki CAPSA (Chang’an Automobile PSA) fabrikasında giriş-çıkış lojistiğini yönetiyor.
- GEFCO Güney Afrika ve özellikle de otomotiv sektörünün büyük hızla büyüdüğü Brezilya’daki müşterilerini desteklemeyi sürdürüyor. GEFCO ayrıca Avrupa’ya ihracat yapan Brezilya’lı imalatçılara lojistik mühendisliği, nakliye ve gümrük işlemlerini de kapsayan lojistik çözümleri sunuyor. Dev Brezilya pazarında GEFCO kapıdan kapıya lojistik çözümleri oluşturabiliyor ve müşterilerine özel hizmetler sunabiliyor.
Önümüzdeki senelerde de iddialı bir strateji izlenecek
Hedefi navlun sevkiyatı sektöründe lider şirketlerden biri olmak olan GEFCO Grup için 2013 senesi önemli ve belirleyici bir sene olacak. 20 Aralık 2012 itibariyle Russian Railways’in Gruba ortak olması da gruba oldukça güçlü olasılıklar sunuyor. Önümüzdeki beş sene için GEFCO dünyanın en hızlı büyüyen pazarlarında sanayi sektörüne yönelik lojistik hizmetlerinde lider şirketlerden biri olmayı hedefliyor.
Gefco Grup Hakkında
Sanayi lojistiğinde standartları belirleyen öncü firmalardan GEFCO beş uzmanlık alanı sayesinde –Karayolu Taşımacılığı, Deniz ve Havayolu Taşımacılığı, Depo Hizmeti ve Yeniden Kullanılabilir Ambalajlama, Bitmiş Araç Lojistiği, Gümrük ve Vergi Müşavirliği- hem yurtiçi hem de uluslararası taşımacılığa yönelik sanayi sektörünün gerektirdiği her türlü gereksinim ve ihtiyacı global ve yenilikçi çözümler ile karşılar. Dünyanın dört bir yanında 150 ülkede 11.200 çalışanıyla hizmet vermekte olan GEFCO, Avrupa’nın en büyük 10 lojistik grubundan biridir. 2012’de 3.6 milyar € ciro yapan Grubun dünyanın dört bir yanında 300’den fazla tesisi vardır. Grup, Orta Asya, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Doğu Asya ve Güney Amerika’daki faaliyetlerini artırarak sürdürmektedir.
20 Aralık 2012 itibariyle GEFCO Group’un ana hissedarı Russian Railways olmuştur.
Daha fazla bilgiye www.gefco.net’ten ulaşılabilir.
Haberler
Dicle Elektrik’ten Ekosisteme Sürdürülebilir Aydınlatma Çözümü
Sokak ve cadde aydınlatmalarında öncü bir yeniliğe imza atan Dicle Elektrik, EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini titiz bir çalışmanın ardından başarıyla hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini ifade etti.
Hizmet bölgesinde bulunan 6 ilde çevre odaklı sürdürülebilir çalışmalara imza atan Dicle Elektrik, devrim niteliğinde kabul edilebilecek bir projesini daha tamamladı. Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi mühendislerinin fikrinden doğan ve 18 aylık titiz bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu “Makaralı Aydınlatma Direği” projesi başarıyla tamamlandı.
Hem iş güvenliğine hem de çevre korumasına katkı
Makaralı Aydınlatma Direği projesinin, hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor.
Yeni aydınlatma direklerimizden Diyarbakır Genel Müdürlük binamız önünde iki adet prototipi de sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler; hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” diye konuştu.
“Karbon ayak izi yüzde 30’a varan oranda azalacak”
EPDK Ar-Ge Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Ar-Ge Merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle Ar-Ge Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.
Haberler
Türk Loydu, klaslamanın en önemli kuruluşu IACS’ın 12. üyesi oldu
Türk Loydu, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS’ın 12. üyesi olarak kabul edildi. Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği (IACS) üyeliği, uluslararası deniz emniyeti, çevre koruma ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda Türk Loydu’nun etkisini artırarak, Türk denizcilik sektörünün uluslararası düzeyde daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacak.
1930’lara dayanan çalışmalarıyla resmi olarak 11 Eylül 1968 yılında kurulan, güvenli gemilere ve temiz denizlere adanmış olmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün danışmanı statüsünde uluslararası bir kuruluş olan IACS; teknik destek, uyumluluk doğrulaması, araştırma ve geliştirme yoluyla deniz güvenliği ve düzenlemelerine benzersiz bir katkı sağlıyor. Dünyanın kargo taşıma tonajının %90’ından fazlası, IACS üyelerinin belirlediği sınıflandırma, inşaat ve ömür boyu uyumluluk kuralları ve standartları kapsamında yer alıyor. 2001 yılında SWEDAC’tan ISO 17021 standardına göre akreditasyon alarak bu kapsamda akredite edilen ilk ulusal kuruluş olan Türk Loydu Vakfı, 2006’ya gelindiğinde Paris Mou Yüksek Performans Listesi’nde ilk kez yer alan ve Avrupa Birliği’nden onaylanmış kuruluş olarak tescil ediliyor. 2011 yılında da küresel klaslama pazarının en önemli kuruluşu olan IACS tarafından klas kuruluşu statüsü ile tescil edilen Türk Loydu, günümüzde resmi olarak IACS üyeliğine hak kazanarak, birliğin 12. üyesi oluyor.
Konuyla ilgili olarak Türk Loydu tarafından, “Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük onur!” başlığıyla servis edilen açıklamada, şu ifadeler kullanılıyor: “Günümüzde Türk Loydu, denizcilik sektörü başta olmak üzere enerjiden imalata, savunma sanayiinden lojistiğe kadar tüm sektörlerde; klaslama, denetim, kalite yönetim ve ileri mühendislik gibi birçok alanda hizmet veriyor. Çok sayıda bilimsel ve teknik konferanslarda yer almanın yanı sıra aynı zamanda eğitimler veriyor, çok sayıda öğrenciye burs desteği sağlıyor. 1962 yılında Gemi Mühendisleri Odası tarafından kurulan Türk Loydu bugüne kadar yaklaşık 3000 adet geminin klaslama hizmetinin yanı sıra, Türkiye ekonomisinin can damarı olan dünyaya mal olmuş projelere de imza atıyor. 61 yıllık tarihinde altmış biri aşkın dev proje, Türk Loydu’nun da imzası ve çalışmalarıyla hayata geçti. İstanbul Havalimanı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, Yüksek Hızlı Tren, TCG Anadolu Gemisi, Nene Hatun Sondaj Gemisi, Rize-Artvin Havalimanı, birçok futbol stadyumu bunlardan sadece birkaçıdır. Klaslama, yasal sertifikasyon, test, muayene, belgelendirme ve onaylanmış kuruluş hizmetlerini 2017 yılından itibaren Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme Hizmetleri A.Ş. bünyesinde yerine getiren Türk Loydu Vakfı, fiziki alanlarının yeterliliği ve gelişmeye açık oluşu ile büyüme yolunda hızla ilerliyor. Türk Loydu, Türkiye’nin milli kuruluşudur. Yetkisi olan alanlar hemen hemen Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayan sektörlerin tamamını içermektedir ve IACS üyeliğimiz ile büyümenin, gelişmenin ve ülkemize katkı sağlamanın faydası ve gururu 100. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nindir.”
Haberler
Su kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olacak yöntemler
Su, dünyamızdaki yaşamın kaynağı ve canlı ekosisteminin hayatını devam ettirebilmesi için de ihtiyaç duyduğu en temel öğe. Dünyamızın milyonlarca yıldır sürdürdüğü ve kendi kendini temizleyerek canlılara hayat veren su döngüsü, yine insan etkisi ile son yıllarda iyice bozulmaya başladı. Bilinçsiz su kullanımı ve tüketimi, hızlı sanayileşme, büyüyen şehirler ve yanlış tarım uygulamaları gibi birçok farklı faktör suyumuzun kirlenmesine ve kendi içerisindeki döngüsünün bozulmasına yol açıyor. Yarattığımız bu kirliliğe ve su döngüsüne verdiğimiz zarara dur diyecek olan da yine bizleriz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, 22 Mart Dünya Su Günü’nde suyumuzu nasıl temiz tutabileceğimiz, israf etmeden kullanabileceğimiz ve koruyabileceğimize dair ipuçlarını paylaştı.
Atıklar doğrudan suya boşaltılmamalı
Suyumuzu en çok kirleten öğelerden birinin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde doğaya bırakılan atıklar olduğu biliniyor. En basit haliyle gün içerisinde mutfaktan boşaltılan ve suya karışan yemek artıkları, kullanılmış yağlar, suya atılan peçete ve kağıtlar, kanalizasyona dökülen atıklar doğrudan suya karışarak kirlenmesine neden oluyor. Bu da suyun temas ettiği toprağın kirlenmesi ve kendi içindeki dengesinin bozulmasına, aynı zamanda da bu suları tüketen evcil hayvan ya da insanların hastalanmasına yol açıyor. Atık kontrolünün hem bireysel hem de şirketler ya da kamu kurumları tarafından çok iyi yapılması, suyun korunması ve temiz tutulması için atılabilecek en önemli adımlardan.
Suyu boşa kullanımı engellenmeli
Suyumuz, hayatımızı devam ettirmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bunun için de tek damlasının bile israf edilmemesi, boşa akıtılmaması ve kullanılmaması çok önemli. Özellikle evlerin içerisinde elde bulaşık yıkamak, el yıkarken ya da diş fırçalarken suyu boşa akıtmak, bozuk su tesisatlarını tamir ettirmemek, sık ve gereksiz yere araç yıkatmak, bahçe sulama gibi işlemler için damlama gibi etkin yöntemleri kullanmamak suyun israf edildiği örnekler arasında. Bu ve benzeri kullanım yanlışlarının da önüne geçerek suyumuzu koruma altına almak ise çok önemli.
Plastik kullanımından vazgeçilmeli
Suyumuzu en çok kirleten maddelerden biri de plastik. Günlük hayatımızda birçok noktada kullandığımız ve doğaya doğrudan zarar veren plastikler, suyun içerisinde yüzlerce yıl bozulmayarak kirletici özelliklerini koruyor. Bunun için plastik poşetler, şişe sular gibi ürünlerin kullanımının sıfıra indirilmesi gerekiyor. Doğaya bırakılan her bir plastik madde, canlı ekosistemini de doğrudan etkileyerek yaşam alanlarını tahrip ediyor.
Çevreyi kirleten ürünlerin kullanımı azaltılmalı
Gün içerisinde sıkça kullanılan, plastiğin yanı sıra geri dönüştürülemeyen farklı materyallerden oluşan ürünlerin kullanımı da suyumuzu kirleten unsurlar arasında. Deodorant, parfüm gibi ürünlerin hem üretimi hem de kullanımı sırasında yapılan hatalar da su kaynaklarının uzun vadede farklı kimyasallarla kirlenmesine neden oluyor. Yine buna benzer kişisel bakım ürünleri ve kozmetikler de suyun kirlenmesini sağlıyor. Bu ürünlerin kullanımı sonrasında yıkanması sırasında karışan kimyasal maddeler, su kaynaklarına ulaşarak doğanın dengesinin bozulmasına yol açıyor. Bunun için doğa dostu olan, sertifikalı ve kirlenmeyi azaltacak ürünlerin tercih edilmesi de etkili bir yöntem olabilir.
Deniz, göl ve nehirlerin temiz tutulması gerekiyor
Su döngüsünün en önemli parçalarından biri olan ve ana su kaynakları arasında da sayılan denizlerin, göllerin ve nehirlerin de kirletilmemesi ve korunması gerekiyor. Bu su kaynaklarına çöp atılmaması, var olan çöplerin temizlenmesi ve hiçbir şekilde atık karıştırılmaması suyun korunması için çok önemli. Özellikle su döngüsünün önemli bir parçası olan tatlı su kaynaklarının kirletilmemesi için bireysel olarak harekete geçilmesi canlı hayatın devamlılığı için de gerekli noktalardan biri olarak öne çıkıyor.
Pil atıklarına dikkat edilmesi
Günlük hayatta bir güç kaynağı olarak kullanılan piller, suyu ve toprağı kirleten en önemli maddeler arasında. İçerisinde bulunan cıva, kurşun, nikel gibi ağır metaller, atık olarak doğaya bırakıldıklarında uzunca bir süre kirlenmeye sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple pillerin mutlaka toplanması, uygun alanlara atık olarak bırakılması, imha edilmesi ya da geri dönüştürülmesi gerekiyor. Pillerin suya hiçbir şekilde temas ettirilmemesi büyük önem taşıyor.
-
Madencilik5 yıl önce
İş Makinesi Sektörü Almanya’da Buluşuyor
-
Diğer Gıda & İçecek5 yıl önce
Propolisi Türkiye’den Dünyaya İhraç Eden Kadın
-
Haberler9 yıl önce
Türk Havayolları ve Boeing uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı.
-
Diğer İmalatlar5 yıl önce
CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu
-
Sanayi3 yıl önce
Saha İstanbul Çorumlu sanayicilerle buluştu
-
Lojistik4 yıl önce
Linde’ye EcoVadis’den ikinci kez altın madalya!
-
Haberler4 yıl önce
Akıllı sel bariyerleri, sel baskınlarının önüne geçecek
-
İMALAT4 yıl önce
Atlas Copco’dan sanayiye enerji tasarruf sağlayacak 10 öneri
-
Yeni Teknolojiler4 yıl önce
Ulusal siber sınırlar gerçek ülke sınırları kadar önemli
-
Otomotiv4 yıl önce
CHEP Türkiye’de üst düzey atama
-
Makina & Ekipman4 yıl önce
Rockwell Automation siber güvenlik şirketi OYLO’yu satın aldı
-
İMALAT4 yıl önce
Coşkunöz Holding’in Dönüşüm Proje Koordinatörü Evren Özbanazi oldu