İNŞAAT
Daha Dinamik Bir Enerji Ortamında Binaların Rolü

Geleceğin Binaları – Gelecek Yılın Trendleri
Yılmaz Özcan, Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü
Günümüzdeki rolleri değişmekte olan binalar, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar gibi teknolojilerin kullanımını kolaylaştıracak enerji merkezleri olma yolunda ilerlemektedir. Ancak gitgide daha karmaşık hale gelirken, yangının hassas şekilde algılanması ve tahliye sistemleri ve prosedürlerinin yanı sıra, elektrik kaynaklı yangınların önlenmesini kapsayan güvenlik standartlarının bir öncelik olarak kaldığını garanti etmek önemlidir.
Binaların hayatımızda aldığı rol değişiyor. Binalar yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar gibi teknolojilerin kullanımını kolaylaştıracak bir enerji merkezi olma yolunda ilerliyor. Ancak bu yapılar bir yandan daha karmaşık hale geldikçe, diğer yandan elektrik kaynaklı yangınların önlenmesinin yanı sıra sağlam yangın algılama ve tahliye sistemleri ve prosedürleri de dahil olmak üzere güvenlik standartlarının bir öncelik olarak kalmasını sağlamak çok önemlidir.
Daha Dinamik Bir Enerji Ortamında Binaların Rolü
- ”Elektrikli araçların (EV) evlerde veya ticari işletmelerde şarj edilmesine dair tartışmalar, 2020 yılında daha da artacaktır. Bu tartışmalarda, artık konu şarj noktaları ve mesafesi olmayacak, lokal kablosuz erişim noktalarının oluşturulması, kamuya ait EV altyapısı ve binalardaki enerji akış yönetimini kapsayacak şekilde daha kapsamlı hale gelecektir.
Ancak mevzuatı hazırlayanlar bunu başarılı bir şekilde yapmak için geçmişteki örnekleri ve dünyanın diğer bölgelerinde rastlanan zorlukları göz önüne almalıdır. Örneğin, Norveç’te EV’ye geçişin artması, şebekeyi aşırı yüklemekte ve bunun bir sonucu olarak kapasitenin yetersiz olduğu bazı yerlerde kısıtlamaya neden olmaktadır. Daha kapsamlı tartışmalara geçmeden önce, enerji ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını iyi bir şekilde düşünmek gerekmektedir; aksi takdirde bu durum elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşmasında büyük bir engel teşkil edecektir.”
- “Binanın, yani enerji merkezinin, ikinci fonksiyonu ise gitgide daha görünür hale gelecektir. Bu, hem ticari işletmelerde hem de evlerde şarj noktalarının ve yenilenebilir enerjinin kullanımı ile kolaylaşacaktır. Bir enerji merkezi olarak binalardaki enerji akış yönetimi, her zamankinden daha karmaşık hale gelmiştir. Sektörün enerji tedarikçilerine tüketime ve pik talebine bağlı olarak aylık bir miktar ödemesi gibi geleneksel usüllerden, önemli miktarda yenilenebilir enerjinin kullanıma hazır olduğu ve bina sahiplerinin kendi enerjilerini üretebileceği bir noktaya evrilmesine şahit olacağız.
Tabii ki bu, bir gecede olacak bir iş değildir. Bu, pazar talepleri ve değişmekte olan politikalarla yönlenecek ve enerji konusundaki geniş çaplı teşebbüsleri kapsayan direktifleri ve yönetmeliklerin bir araya getirildiği ‘Tüm Avrupalılar için Temiz Enerji’ paketini kapsayan ilerleyici bir süreçtir. Bu paket, 2020 yılında üye ülkelere ait ulusal yasalara da eklenecek olan Avrupa Birliği, Binalardaki Enerji Performansı Direktifi’nin düzenlemiş versiyonunu da içermekte olup yenilenebilir enerjinin ve elektrikli araç şarj noktalarının hayata geçirilmesi gibi faktörlerden de büyük ölçüde etkilenecektir.”
Riskin Değişmekte Olan Doğası
- “Geçtiğimiz bir kaç yıl, Grenfell Tower yangını gibi trajedilere sahne olmuştur. Bu yangın Birleşik Krallık’ta meydana gelmiş olsa da, yangının etkisi dünya genelinde hissedilmiş ve bina güvenliği ve yangının önlenmesinin, algılanmasının, kontrol edilmesinin ve yangın esnasında binanın tahliyesi gibi noktalara odaklanılmasını sağlamıştır. Yönetmelik bazında önemli değişikliklerle birlikte gelecek yıl ve ondan sonraki yıllarda bu bina güvenliği hususuna vurgu yapılmaya devam edilecektir. Bu değişikliklerin çoğu, güvenlik standartlarını değiştirmek için uygulanacak yeni bina yönetmelikleri şeklinde olacaktır.
Başka bir yaklaşımla, Ark Hatası Algılama Cihazları (AFDD’ler) gibi ark koşullarını algılayarak elektrik kaynaklı yangınların oluşma ihtimalini düşürebilen teknolojiler, yeni ve güncellenmekte olan tesisat yönetmeliklerine dahil edilmektedir. AFDD cihazları gibi teknolojilerin zorunlu kullanımı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, gelecek yıl yönetmeliklerin yavaş yavaş geliştiğini ve önleyici teknolojilerin bina güvenliği konusundaki tartışmaları merkezinde yer alacağını söyleyebiliriz.
Enerji verimliliği daha fazla olan uygulamalar ve cihazların kullanımı arttıkça, paralel olarak daha fazla tek fazlı sürücü piyasaya çıkacak ve bu, harmonikler ile AC/DC frekanslarına sebep olacaktır. Hem ticari binalardaki, hem de konutlardaki çok fazla yükü göz önüne aldığımızda, binalarda bulunan kişilerin güvenliğini sağlamak ve toprak hata akımı cihazlarının istenmeyen şekilde açmasını önlemek için kaçak akım cihazlarının belirli durumlarda kullanılan F ve B(+) tipi olarak seçilmesi gerekecektir.”
- “Bina güvenliği tartışılırken, bu tartışmalarda genellikle sadece çok katlı konutlara odaklanılmaktadır. Ancak zamanla oteller, hapishaneler veya insanların gece konakladığı ev dışındaki diğer yerler de yüksek risk seviyesi nedeniyle bu kapsama dahil edilecektir. Gelecek yıl, daha geniş çapta düşünmenin yaygınlaşacağı bir yıl olacaktır.
EMEA bölgesindeki sektör liderleri ve hükümet organları karmaşık yapıdaki binalarda meydana gelen acil durumlarda ortaya çıkan, insan yaşamına yönelik tehditleri de göz önüne almaya başlamalıdır. Farkındalığı artırma,tehlikeyi önleme ve algılama veya binaları uygun şekilde tahliye etme hususlarındaki yönetmelikleri hayata geçirmek çözüm olabilir.”
- “Güvenlik konusunda yapılan tartışmalarda cephe kaplamasına, yangın söndürme tesisatlarına ve yangın kapılarına sık sık odaklanılmaktadır. Ancak pek çok kişi, yangınların %25’inden fazlasının elektrik sistemlerinden kaynaklandığını fark etmemektedir. Cephe kaplamaları ve söndürme tesisatları güvenliğin önemli parçalarıdır ancak her aşamada hazırlıklı olmak hatırlanması gereken en önemli noktadır. Hazırlıklı olmak için de güvenli bir elektrik tesisatı gerekmektedir.
- Bu konuda, tüm inşaat sürecinde elektrik güvenliğinin standart olarak değerlendirilmesini garanti etmesi gereken bina operatörlerine ve müteahhitlere büyük sorumluluk düşmektedir. Ancak bunu gerçekleştirmek için, yönetmeliklerin daha iyi uygulanması gerekmektedir.
Gelecek Yıllardaki Trendler
Gelecek yıllardaki trendlere ilişkin olarak “IHS Technology tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre, 2025 yılına kadar tüm dünyada en az 88 akıllı şehir olacağı öngörülmektedir. Akıllı şehirler ve genel nüfus arttıkça, bugün sektör liderlerinin karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi, bu şehirlerin etkili ve verimli bir şekilde nasıl güçlendirileceğidir. Sürekli olarak kritik altyapıyı destekleyecek, ancak küresel emisyon sorunu oluşturmayacak, uygun ve sürdürülebilir bir çözüm aranmıştır.
Çevresel etkileri ve şebekeye olan büyük talepleri göz önüne alındığında, akıllı şehirler mevcudiyetlerini basitçe öylesine sürdüremezler. Güçlü, verimli ve sürdürülebilir bir gelecek, akıllı teknolojilerin oluşturulmasına bağlıdır ve bahsedilen trendler sadece ilk adımdır. Çünkü sürdürülebilirlik olmadan, öngördüğümüz akıllı şehirler sadece gerçeklikten uzak bir hayal olarak kalır.
İNŞAAT
5 Büyük sektörden 20,8 milyar dolar ihracat

Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (HISİAD) düzenlediği ‘Dernekler Buluşması’ Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği (MAKSDER), İstanbul Dökümcüler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSDÖK), Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB), Silivri Sanayi ve İş Adamları Derneği (SİAD) ve Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği’ni (PÜKAB) Başkanlar düzeyinde bir araya getirdi. Hırdavat, döküm, mobilya aksesuarları, kaynak ve kalıp sektörleri bu dönemde 20,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi.
Bu dönemde 10,6 milyar dolar ihracat gerçekleştiren hırdavat sektörünün çatı kuruluşu Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD), sektör paydaşları ile buluşmaya devam ediyor. 1 yılı aşkın süredir Türkiye’nin önde gelen ihracatçı alt sektör temsilcileri ile ‘Dernekler Buluşmaları’ düzenleyen HISİAD, Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği (MAKSDER), İstanbul Dökümcüler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSDÖK), Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB), Silivri Sanayi ve İş Adamları Derneği (SİAD) ve Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB) ile bir araya geldi. 20,8 milyar dolarlık ihracata sahip 5 büyük sektör de yeni dönemde STK’larda temsiliyetlerini artırmayı hedefliyor.
“Tamamlayıcı sektörlere komiteler kurulacak”
HISİAD Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Bizler yeni dönemde ihracatımızın gizli güçleri tamamlayıcı sektörlerimiz olan kalıp, mobilya aksesuarları, döküm gibi birçok sektörümüze komiteler oluşturacağız. Katma değerli ihracatımızı daha da artırmak adına dünyadaki fırsatları iyi analiz edeceğiz ve kurulan bu komiteler sayesinde daha fazla ihracat gerçekleştireceğiz. Ayrıca sektörlerimizin temsiliyetini artıracak bu komiteler sektörler arası birlikteliği de olumlu anlamda etkileyecek. Bu sektörler geçtiğimiz dönemlerde STK’larda temsil edilemedi. Yeni dönemde bu sorunları aşacağımıza inanıyoruz. Hırdavat sektörü olarak 2021 yılını 10 milyar dolar ihracat ile kapattık. Şu anda 10,6 milyar dolar ihracatımız var.” dedi.
Dünyadan talepler Türkiye’ye yöneldi
Etkinlikte konuşan MAKSDER Başkanı Tekin Çınar, “Sektör olarak yönümüz tamamen ihracat. İç piyasayı inkar etmeden Türkiye ekonomisinin iyiye gitmesi konusunda inanan mensuplarız. Mobilya aksesuarları olmadan mobilyanın ayağa kalkması mümkün değil. Sunta ve mdfler tek başına bir şey ifade etmiyor. Mutlaka ray, menteşe gibi şeylere ihtiyaç var. Bu nedenle sektörümüz çok önemli. MAKSDER’in 72 üyesi var. Yaklaşık 800 ile 1 milyar Euro arasında ihracat yapıyoruz. Özellikle dünyadaki taleplerin birçoğu ülkemize yöneliyor. Çok özverili çalışıyoruz. Sesimizi daha iyi yansıtmayı hedefliyoruz.” dedi.
UKUB Yönetim Kurulu Başkanı Şahan Eçin ise, “Kalıpçılık sektörünün 27 yıldır içinde olmama rağmen kavram karışması yaşanan bir sektör. Endüstriyel olarak seri üretilen tüm ürünlere üretim yapan bir sektörüz. Dünyada 151 milyar dolarlık bir ciroya sahip. Bunun içine plastik, sac, döküm de dahil. Ülkemizde ise 2,5 milyar dolarlık bir cirodan söz edebiliriz. 45 ila 50 bin arasında bir istihdamı yönetiyoruz. Kalıpçılık normal şartlarda bacasız bir sektör. Katma değeri yüksek. Ülkemizde katma değer ortalaması kilo başına 1, 1,5 dolar iken kalıpçılıkta bu ortalama 25 ila 100 dolar arasında. 340 milyon dolarlık bir ihracattan söz edebiliriz. Bu dönem çok şanslı bir dönem. Özellikle Bakanlık nezdinde bakan ve bakan yardımcılarımız sektörün içinden gelen iş insanları ve bizi çok yakından tanıyor. Bu sene yapılan hamlelerde kalıpçılık desteklenmesi gereken sektörlere dahil oldu. Özel teşviklerle sektöre yönelim yaşandı.” dedi.
İSDÖK Başkanı Aziz İyiokur da, “Dökümcülük sektörü üretimde temel bir sektördür. Ancak döküm sektörleri gerçekten kendini ifade etmekte zorluk yaşıyor. Sektörümüz çevre temizliğine karşı aşırı duyarlı. Çöpe atılan malzemelerden her ay ekonomiye çok ciddi katkılar sağlıyoruz.” dedi.
Pencere sektöründe dünyada üçüncüyüz
Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren PÜKAB Yönetim Kurulu Üyesi İlker Teoman, “Pencereyi imal eden mahalle arasındaki sanayi sitelerindeki pencere atölyelerini temsil ediyoruz. Takribi 3 milyon kişiyi istihdam eden bir sektör. Türkiye için çok önemli bir sektör. Pencerede Almanya ve Çin’in ardından dünyanın 3. büyük pencere üreticisi ülkeyiz. Avrupa’dan Afrika’ya büyük ihracatlar yapan bir sektörüz. Ancak bir türlü bir kalıbın içine sokulamayan, mikro ve orta ölçekli işletmelerle oluşan bir sektör olduğu için verilerine, istatistiklerine ulaşılamayan bir sektörüz. Hiçbir kurumda verilerimize ulaşamıyoruz. Bir diğer taraftan 700 milyon dolarlık pencere ihracatımız profille birlikte 1 milyar doları aşıyor. Türkiye’de olmayan yüzde yüz dışarı bağımlı bir şekilde üretilen bitmiş ürünlerden katma değer alarak kazanıyoruz ulaşamıyoruz.” dedi.
SİAD Başkanı Hakan Kocabaş ise şunları söyledi; “Paylaşımcı anlayışı desteklememiz gerekiyor. Bizim derneklerimizin en önemli düşüncelerinden bir tanesi paylaşımcı olmak. Alttan gelen STK’ların besleyeceği bilgileri yukarı aktarmak. Bu toplantının da bu nedenle önemli olduğunu düşünüyorum. Silivri’de 560’a yakın sanayi kuruluşu ile çalışıyoruz. İSO 500 içerisinden de üyelerimiz var. Üyelerimizin toplam ihracatı 3 milyar 350 milyon dolar gibi önemli bir rakamda. Bunun için bölgemizle de gurur duyuyoruz. 2021 yılında pandemi ile alakalı olarak üyelerimize destek olduk. Bu sürecin de sonlarına geldiğimizi düşünüyoruz ancak mücadele bitmiyor.”
İNŞAAT
Hager Group, 2020 yılını 2.2 milyar Euro ciro ile kapattı

Enerji dağıtım, bina otomasyonu, kablo yönetimi ve enerji verimliliği alanlarında faaliyet gösteren Hager Group, yıllık cirosunu bir önceki yıla göre 100 milyon Euro artırarak 2020 yılını 2.2 milyar Euro ciro ile kapattı. 2021 yılında enerji ölçüm cihazları ve akıllı bina otomasyonuna odaklanacak şirket, globalde yüzde 10 oranında büyümeyi hedefliyor.
Pandemi dönemi ile değişen ihtiyaçlar, enerji dağıtım sektörünü de etkiledi. Pandemi sürecinin duraksattığı projelere rağmen bu durumu avantaja çevirerek enerji depolama ve enerji verimliliği faaliyetlerine odaklanan Hager Group, 2019’a 2.1 milyar Euro olan cirosunu 2020 yılında 100 milyon Euro artırdı. Türkiye ayağında yüzde 30’luk bir büyüme hedeflediklerini belirten Hager Group Türkiye Genel Müdürü İlker İşgör, Hager Group’un globaldeki büyüme hedefinin ise yüzde 10 oranında olduğunu açıkladı.
Dünya genelindeki 25 fabrikası ile 136 ülkede faaliyet gösteren Hager Group, Akıllı Bina Otomasyonu, Güvenlik Sistemleri ve Bina Kablo Aksesuarları ile enerji yönetim ve dağıtım sistemlerine öncülük ediyor.
Ciromuzun yüzde 7’sini Ar-Ge çalışmalarına ayırıyoruz
Hager’in genel iş kolları arasında Enerji Dağıtım, Bina Otomasyonu, Kablo Yönetimi ve Enerji Verimliliği olmak üzere 4 farklı faaliyet alanı bulunduğunu kaydeden Hager Group Türkiye Genel Müdürü İlker İşgör, “Ar-Ge çalışmalarına önemli ölçüde yatırım yapan Hager, Ar-Ge ve inovasyon alanlarında sektöre yön veren firmalarından biri olarak faaliyetini sürdüyor. Bünyesinde 760’ın üzerinde Ar-Ge çalışanı olan Hager, her yıl cirosunun yüzde 7’sini araştırma ve geliştirme çalışmaları için ayırmaktadır. Hager, inovasyon öncülüğü doğrultusunda bugün kendine ait tam 1700 adet patente sahiptir” dedi.
2020’de büyümeye devam ettik
Pandemi sürecinin tüm sektörler gibi başlarda enerji dağıtım sektörünü de etkilediğini ifade eden İşgör, “Ancak pandeminin başladığı dönemde salgın Avrupa’ya gelmeden önce bütün hammadde tedariğini sağlayarak üretim ağımızda herhangi bir aksama yaşanmasına izin vermedik. Pandemi süreci boyunca duraksayan projeler olmasına rağmen, durumu avantaja çevirerek enerji depolama ve enerji verimliliği üzerine odaklandık ve 2020 yılında 2019’a kıyasla daha fazla büyüme gerçekleştirdik” diye konuştu.
Pandemide bireysel ihtiyaçlara yönelik çalışmaya başladık
Pandeminin Türkiye’deki trendleri de değiştirdiğini kaydeden İşgör, “Salgın dönemi günlük yaşamı büyük oranda etkileyerek tüm dünyada rutin alışkanlıkların yeniden belirlenmesine neden oldu ve diğer tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizdeki trendlerin de değiştiği bir dönemi başlattı. Bunun etkilerini tüketici ihtiyaçları üzerinde çok net bir şekilde gördük. Geçmiş yıllarda toplu konutlar ve residence’lara ağırlıklı olarak hizmet verirken 2020 yılında bireysel ihtiyaçlara yönelik çalışmaya başladık” dedi.
Özellikle villa sistemlerinin yenilenme talebinde artış yaşandığını kaydeden İlker İşgör, “İnsanların evde daha fazla zaman geçirmesi harcanan enerjiyi konfora dönüştürme isteğini de beraberinde getirdi. Evlerinde değişiklik yapmak isteyenler Hager’in otomasyon sistemlerine büyük ilgi gösterdi. Bu kapsamda, tek dokunuşla enerji tasarrufu sağlayan otomasyon sistemi kurulumumuzla birlikte müşterilerimizin elektrik altyapılarını da yeniledik” diye konuştu.
Yüzde 30’luk büyüme hedefliyoruz
Hager Group Türkiye olarak; Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve KKTC’ye ihracat yaptıklarını belirten İlker İşgör, 2021 hedefleri hakkında şu bilgileri verdi: “Hager Group Türkiye olarak satışlarımızın yüzde 20’sini ihracat faaliyetlerimiz oluşturuyor. 2021 yılında da ürün satışından çok mühendislik katkısı olan çözümlere odaklanacağız. Özellikle elektrik enerjisi maliyetleri günümüz dünyasında en yüksek işletme gideri olarak karşımıza çıkıyor. Bu gideri en aza indirmek ve verimden ödün vermemek için işletmelere bir takım yatırımlar yapılması gerekiyor. Hager olarak bu gereklilikten yola çıkarak enerji ölçüm cihazları üretimine imza attık. Bu ürünümüzün lansmanını da yakın dönemde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yenilikçi ürünlerimizle konfor sunarken tasarruf ve estetiği de kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz. Hager Group Türkiye olarak global arenadaki enerji tasarrufuna uygun çözümlerimiz ile 2021 yılında Euro bazında yüzde 30’luk büyüme hedefliyoruz.”
İNŞAAT
GF Hakan Plastik, 2021 için hedefini yükseltti

GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, 2021 yılında yapı malzemeleri sektöründe toparlanmanın kademeli olarak yükselmesi yönünde öngörüleri olduğunu; yatırımlarının ise daha çok verimlilik, tesislerde üretim ve İSG, ürün bazında yenilikler şeklinde olacağını söyledi.
2020 yılının son günlerine yaklaşırken GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, yazılı bir açıklamada bulunarak sektör ve firma özelinde değerlendirmelerde bulundu.
Batuhan Besler şunları ifade etti:
“2020 yılına girerken “İnovasyonun Gücüyle Yarına Güven” sloganıyla yol haritamızı ifade etmiştik. Sene başında tüm iş ortaklarımızla planlarımızı paylaşmış, hedeflerimiz için çalışmalara başlamıştık. Tüm dünyayı beklenmedik şekilde etkisi altına alan Covid-19, dengeleri değiştirerek tüm yıla pek çok yönden olumsuz etkiler bıraktı. Sağlık ön planda tutularak iş yapış şekillerimiz değişti, yeni normal denilen ve her gün yenilenen süreçler yaşamaya başladık. Buradan bir kez daha sağlık çalışanlarımıza gösterdikleri insanüstü gayret için teşekkürlerimizi iletmek isterim.
Bütün bu süreçler içerisinde GF Hakan Plastik olarak önceliğimiz, çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın sağlığı oldu. Her zamanki performansımıza sahip olamasak da on-line sistemlerin desteği ile randımanlı çalışmalar yürüttük.
Her şeye rağmen yenilikler ve güzel haberler
2019 sonlarında stok yönetimi ve lojistik konusunda verimliliğin ve hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik başlattığımız çalışmalarımızın bir yenisini GF Hakan Plastik Ankara Dağıtım Merkezi’mizin açılışı ile gerçekleştirdik. Ankara’da 6.500 m²’lik bir depolama alanına sahip merkezimizde, ortalama 320 ton ürün ile günlük minimum 5 araç yükleme kapasitesine sahip bulunuyoruz. Gelişen ve büyüyen dünya konjonktüründe müşterilerimize daha hızlı malzeme tedariki, lojistik hizmetlerinde kalite ve yetkinliğin artırılmasının yanı sıra sevkiyat hatalarının minimize edilmesi ile daha yüksek kalitede çözümler sunmayı hedefledik. Pandemi süreci, bu konunun önemini bize bir kez daha göstermiş oldu.
Yeni ürünlerimiz GF Silenta Extreme, GF Aquasystem PP-RCT, GF Aerator’ün yanı sıra Yerden Isıtma Sistemleri ürün grubunu bünyemize kattık. Endüstriyel pazarlara hitap eden GF ürünlerini Türkiye pazarına sunmaya başladık.
BIM Kütüphanemizi devreye almamız da yeniliklerimizden biri oldu. Silenta Premium, Silenta 3A ve basınçlı temiz su sistemlerinin sektördeki en güçlü üyesi GF Aquasytem PP-R ürün bileşenlerinin tamamının bulunduğu kütüphaneye, bim.gfps.com sitesinden ücretsiz olarak indirerek kullanım imkanı sunuyoruz. Devamında diğer çok satan ürünlerimizin BIM kütüphanelerini oluşturarak dijitalleşme anlamında da sektörümüzün en güçlü firmalardan biri olmayı hedefliyoruz.
Üstyapı ürün grubuna eklenen ürünlerimizden farklı olarak yepyeni bir sektörü, denizcilik sektörüne hitap eden GF Marine ürünlerini bünyemize dahil ettik. GF Marine ürünleri GF’in iddialı alanlarından biri ve 20 yılı aşkın bir süredir gemi inşa endüstrisine özel teknolojileri ve yüksek kaliteli ürünleri ile komple sistem çözümleri sunuyor. Biz de bu alanda güzel bir başlangıç yaparak Tersan ile ilk anlaşmamızı imzaladık. Projeler devam ediyor.
Bir güzel haber de GF Global’den aldık. Bünyesinde bulunduğumuz Georg Fischer, Wall Street Journal’ın dünya genelinde en sürdürülebilir şirketler çalışmasında ilk 10 şirket içinde yer aldı. GF, 2005 yılından bu yana sürdürülebilirlik raporlamalarını şeffaf bir şekilde paylaşıyor. Wall Street Journal’ın araştırması, iş modeli ve yenilik, çevre, sosyal katılım ve insan kaynakları olmak üzere dört kategoride incelendi ve çalışmada dünya genelinde 5.500 değerlendirildi. GF, özellikle insan kaynakları alanında gerçekleştirdiği çalışan ve işyeri sorunları yönetimi konusunda en yüksek oyu alan markalardan biri olarak listede 7. sırada yer aldı. Güvenli su temini ve hafif bileşenlerle enerji tasarrufu konusundaki çalışmaları da göz önünde bulundurularak genel sıralamada ilk 10 firma arasında 9’uncu oldu.
Sermaye yönetimi
2020 yılında finansal açıdan öncelikli hedefimiz, karlılıktan ziyade net işletme sermayesini iyi yönetebilme ve kur riskinden kaçınmak oldu.
Plastik boru sektörü, ham madde açısından yurt dışına bağlı bir sektör. Döviz kurlarının yukarı yönde hareketlendiği 2019’un son çeyreği ile birlikte finans ekibimizle çok doğru öngörüler ortaya koyup, kur riskinden kaçınmak ve aynı zamanda paydaşlarından gelen talebi zamanında karşılamak için çok yüksek gayret gösterdik Aynı zamanda pandemi sürecinde iş ortaklarımızın da zarar görmesini önlemek amacıyla, kendileri ile kol kola, karlılıktan ziyade net işletme sermayesini iyi yönetebilmeyi hedefledik. Bunda da yüksek oranda başarılı olduk.
2020 yılını bir önceki yıldan daha yukarıda %10’un üzerinde bir büyüme rakamı ile kapatacağımızı görmek bizim açımızdan sevindiricidir.
2021 yılı planları ve yatırımlar
2021 yılında önceliğimiz tabii ki çalışanlarımızın ve iş ortaklarımızın sağlığı. Bu konuda maksimum hassasiyeti göstereceğiz. Bununla beraber gelen talepleri karşılayabilmek öncelik sıralamamızda üst sıralarda.
2021 yılının ilk çeyreğinden sonra -Covid-19 aşısının uygulanma sürecine de bağlı olarak- çeyrek dönemlerle bir toparlanma olacağını düşünüyoruz. Bunun ilk sinyallerini 2020’nin son çeyreğine girerken inşaat malzemeleri sektöründe görülen hareketlenme ve hızlı bir toparlanmaya girildiği şeklinde görüyoruz.
Biz de 2021 yılı için gücümüze ve sektördeki yerimize de inanarak kendimize çok zorlayıcı hedefler koyduk. Özellikle, dış pazarlarda büyümek ve açılmadığımız pazarlara giriş yapmak önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Hali hazırda satış yaptığımız ülkelere farklı ürünler sunarak, ürün çeşitliliğimizi ve pazar hakimiyetimizi artırmak istiyoruz.
İç pazarda ise, çok kuvvetli olduğumuz proje kanalında satışlarımızı artırmak ve yeni ürünlerimizle de yer almak istiyoruz. Doğru ürünün, doğru detayda kullanıldığı ve mühendislik çözümleri ile desteklendiği yapımızın tüm projelere yayılabilmesi için tüm satış ve teknik ekibimizle şantiyeleri desteklemeye gayret edeceğiz. Yurt dışından Türkiye’ye getirdiğimiz özel uygulamalar için kullanılan GF ürünlerinin de Pazar payının artırılması hedeflerimiz arasında. Özellikle katma değeri yüksek ürünlerin, pazarda önemli bir noktada tutulması konusunda hem satış hem de pazarlama ekiplerimiz çalışmalar yürütecekler. 2021 yılı için %20’nin üzerinde bir büyüme hedefindeyiz.
Ham madde açısından dışa bağımlı olmamız, kur risklerini yakından takip edilmesi ve risklerin azaltılması yönünde finansal tedbirlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Bu nedenle GF Hakan Plastik olarak finansal tedbirlerimizi sürdüreceğiz. Benzer şekilde işletme sermayemizi daha etkin yönetmek önceliğimiz olacak.
Çerkezköy ve Şanlıurfa tesislerimizin iyileştirilmesi yönünde yatırımlarımız olacak. Enerji tasarrufu, kalite, verimlilik, kapasite artımı, iş sağlığı ve güvenliği konularında çalışmalar yürüteceğiz.
Sürdürülebilirlik konusunun GF’in ve bizim gündemimizdeki yeri daimi. GF Piping Systems, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin bir katılımcısı olarak BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine doğrudan katkıda bulunuyor. Küresel çabaya verilen destek, (3) Sağlık ve Kaliteli Yaşam, (6) Temiz Su ve Sanitasyon, (9) Sanayi, Yenilik ve Altyapı, (11) Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, (12) Sorumlu Tüketim ve Üretim ile (13) İklim Eylemi hedeflerini içeriyor. Yıl içerisinde bu konuda ürünlerimizle ilgili sürdürdüğümüz çalışmaları paylaşıyor olacağız.
Yeni yılın herkese hayırlı olmasını diliyorum.”
-
Madencilik5 yıl önce
İş Makinesi Sektörü Almanya’da Buluşuyor
-
Diğer Gıda & İçecek5 yıl önce
Propolisi Türkiye’den Dünyaya İhraç Eden Kadın
-
Haberler9 yıl önce
Türk Havayolları ve Boeing uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı.
-
Diğer İmalatlar5 yıl önce
CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu
-
Sanayi4 yıl önce
Saha İstanbul Çorumlu sanayicilerle buluştu
-
Lojistik4 yıl önce
Linde’ye EcoVadis’den ikinci kez altın madalya!
-
Haberler4 yıl önce
Akıllı sel bariyerleri, sel baskınlarının önüne geçecek
-
İMALAT4 yıl önce
Atlas Copco’dan sanayiye enerji tasarruf sağlayacak 10 öneri
-
Yeni Teknolojiler4 yıl önce
Ulusal siber sınırlar gerçek ülke sınırları kadar önemli
-
Otomotiv4 yıl önce
CHEP Türkiye’de üst düzey atama
-
Makina & Ekipman4 yıl önce
Rockwell Automation siber güvenlik şirketi OYLO’yu satın aldı
-
İMALAT4 yıl önce
Coşkunöz Holding’in Dönüşüm Proje Koordinatörü Evren Özbanazi oldu