Yeni Teknolojiler
Ulusal siber sınırlar gerçek ülke sınırları kadar önemli
Fiziksel sınır ve kuralların ötesinde ortaya çıkan “Siber Uzay” kavramı, artık her ülke için büyük öneme sahip. Neredeyse tüm faaliyetlerin ve hizmetlerin dijital ortamda gerçekleştiği günümüzde siber güvenliğin önemi, özellikle pandemi dönemiyle birlikte daha fazla arttı. Yakın gelecekte petrolün yerini verinin alacağını söyleyen Procenne CEO’su Resul Yeşilyurt, ülkemizin siber uzaydaki sınırlarını korumak amacıyla gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Devlet işleyişinde büyük bir değişim sağlayan dijitalleşmenin fırsatların yanı sıra riskleri de beraberinde getirdiğini söyleyen Yeşilyurt; son dönemde hükümetin gerçekleştirdiği çalışmaların gerek kamu gerekse özel sektörde siber güvenlik için önemli bir vizyon çizdiğine dikkat çekti ve Procenne olarak ülkemizde siber güvenlik alanında farkındalığın artması için çalıştıklarını belirtti.
Dünya, bilgi ekonomisine doğru evrilirken yakın gelecekte petrolün yerini verinin alması bekleniyor. Bu noktada birey ve kurumların bilgi gizliliğinin yanı sıra ülkelerin de milli dijital varlıklarının korunması hayati önem arz ediyor. Her türlü bilginin yerelde, yerli ve milli teknolojilere dayalı olarak korunması ve saklanmasının 21. yüzyılın siber Türkiye’si için çok önemli olduğunu vurgulayan Procenne CEO’su Resul Yeşilyurt, siber felaketlerle karşılaşmamak için önlemlerin alınması gerektiğini belirterek bu konuda son dönemde büyük atılımların yapıldığına dikkat çekti.
Ülkemizin varlığını ve bütünlüğünü korumak için siber güvenlik şart
Kurum ve işletmelerin çoğunlukla siber saldırı sonucunda farkındalıklarının arttığını söyleyen Yeşilyurt, devletlerin siber uzaydaki bilgilerinin korunmasının gerçek sınırların korunması kadar önemli olduğunu vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Fiziksel sınır ve kuralların ötesinde ortaya çıkan ‘Siber Uzay’ kavramı, artık her ülke için büyük öneme sahip. Neredeyse tüm faaliyetlerin ve hizmetlerin dijital ortamda gerçekleştiği günümüzde siber güvenliğin önemi özellikle pandemi dönemiyle birlikte daha fazla arttı. Yeni dünya düzeninde petrolün yerini verinin alacağı konusunda neredeyse herkes mutabık diyebiliriz. Ülkeler boyutunda siber güvenlik; yönetimsel, sosyolojik, yasal, politik ve askeri boyutlar gibi çok önemli noktaları içeriyor. Siber uzay kavramı, pek çok fırsat içermesinin yanı sıra devletler boyutu söz konusu olunca aynı oranda risk de içeriyor. Siber saldırılar, suçlar ve hatta siber savaşlar, artık her ülkenin sınırlarını koruması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu riskler dâhilinde, ülkemizin ve vatandaşların varlığını ve bütünlüğünü korumak için siber uzay güvenliğinin sağlanması gerekiyor.”
Dijitalleşme devlet işleyişinde büyük bir dönüşüm sağlıyor
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık çoğu vatandaşlık hizmetleri konusunda bilgi teknolojilerinin büyük avantaj sağladığını söyleyen Yeşilyurt; “Bilgi teknolojileri, özel sektörde olduğu gibi devlet işleyişinde de çok büyük değişimlere neden oluyor. Devlet ve kamu kurumlarının görevleri ve çalışma modelleri yeniden tanımlanıyor. Neredeyse tüm dünyada e-Devlet işleyişine gidiliyor. Abonelik yapmaktan yerleşim yeri belgesi teminine kadar basit işlemler için bile devlet daireleri tek tıkla vatandaşın cebine geliyor. Böylece hem devlet açısından hem de vatandaşlar açısından maliyet ve zaman tasarrufu sağlanırken aynı zamanda çalışanlar için iş verimi de artıyor. Ayrıca herkes için hızlı erişim ve daha fazla şeffaflık mümkün oluyor. Tüm bu faktörler, ekonomi açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Bu gelişmeler devletin bilgilerinin yanı sıra vatandaşların bilgilerinin gizliliğinin de önemini net olarak ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye’de siber güvenlik alanında önemli atılımlar gerçekleşiyor
Son dönemde hükümetin gerçekleştirdiği çalışmaların gerek kamu gerekse özel sektörde siber güvenlik için önemli bir vizyon çizdiğini söyleyen Resul Yeşilyurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırımcılar karar alırken artık dijitalleşme endeksinde başarılı kabul edilen ülkelere öncelik veriyor. Artan rekabet ortamında yerli müteşebbisini uluslararası pazarda öne çıkarmanın ya da en azından korumanın yolu da dijitalleşmeye yapılan yatırımdan geçiyor. Bugünün dünyasında birçok küçük üreticisini başarılı bir e-ticaret altyapısıyla dünyanın başka bir noktasındaki tedarikçiyle buluşturma konusundaki örnekler aşikâr ve bunların hepsi IT ve telekomünikasyon alanındaki yatırımlar sayesinde gerçekleşiyor. Son dönemde özel sektörün yanı sıra kamu sektöründe de siber güvenlik konusunda çok ciddi bir bilinçlenme süreci yaşanıyor. Bir ortak akıl platformu olarak tüm paydaşların fikir alışverişinde bulunabileceği ve iş birliği çalışmaları gerçekleştirebileceği Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi faaliyete başladı. Buna ek olarak; Sayın Cumhurbaşkanımızın yayınladığı bilgi güvenliğine ilişkin kararname, dijital güvenlik konusunda bir milat niteliği taşıyor ve gerek kamu gerekse özel sektörde siber güvenlik için önemli bir vizyon çiziyor. Geçtiğimiz aylarda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde açılan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM), Türkiye’ye yönelik siber saldırıları anlık olarak tespit ederek engellemek üzere çalışıyor. USOM uzmanları; Türkiye’deki resmi, özel kurum ve kuruluşlarda yer alan siber olaylara müdahale ekipleriyle koordineli çalışıyor. Türkiye genelindeki internet altyapısına yönelik gerçekleştirilen siber saldırılar da burada anlık olarak belirlenerek bertaraf ediliyor. Yine yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile de dijital güvenlik bilincinin zorunlu kılındığı gözlemleniyor.”
“Ülkemizin siber güvenlik alanındaki farkındalığına eğitimle katkıda bulunuyoruz”
Her konuda olduğu gibi dijital güvenlik alanında da eğitim ve yetişmiş insan gücünün en önemli sermayeyi oluşturduğunu söyleyen Resul Yeşilyurt, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitime büyük önem veriyor ve bu noktada uzun vadeli çalışmalar yapıyoruz. Üniversitelerle devam eden iş birliklerimiz bulunuyor. Projelerimiz için akademisyenlerden danışmanlık alıyoruz. Çalışanlarımızın akademik ilerleyişini destekliyor ve çalışma saatleri konusunda esneklik tanıyoruz. Ar-Ge personelimizin yüzde 26’sı yüksek lisans, yüzde 5’i de doktora seviyesinde. Aynı zamanda iş başı eğitim programı uyguluyoruz. Aynı zamanda hâlihazırda eğitimine devam etmekte olan öğrencilerin de stajlarını şirketimizde gerçekleştirerek hem bu ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluyor hem de sektörde ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücü için öğrencilerin bilinçlenmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından desteklenen, pek çok kamu kuruluşu, özel sektör ve akademi temsilcilerinin katılımlarıyla hayata geçirilen bir oluşum olan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından yürütülen Siber Küme’nin stajyer eşleştirme programına katılıyoruz. Yine Siber Küme’nin eğitimlerine eğitmen desteği sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde de alanında uzman çalışanlarımız tarafından dijital güvenlik gibi niş bir alanda uygulamalı eğitimler vermeye devam edeceğiz. Dijital güvenlik alanında nitelikli uzmanlar yetişmesinin önünü açmak için üniversite iş birlikleri üzerinde de çalışmalar yapıyoruz. BTK’nın 1 milyon yazılımcı projesinde ‘herkes için kriptoloji’ eğitimini hazırladık. Şirketimizden 8 eğitmen, 11 farklı konuda katkılarıyla bu eğitimin hazırlanmasını sağladı. Ülkemizde siber güvenlik alanında farkındalığın artması için önümüzde dönemde de çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Yeni Teknolojiler
MİA Teknoloji, Türkiye’nin en hızlı büyüyen 50 şirketi arasında yer aldı
Deloitte tarafından 2006 yılından bu yana düzenlenen ve her yıl Türkiye’nin en hızlı büyüyen 50 teknoloji şirketini belirleyen Deloitte Fast 50 programının sonuçları belli oldu. Kendini özgü teknolojilerle tüketicilerin problemlerini çözen ve şirketin gelirini anlamlı bir büyüklüğe ulaştıran kuruluşlara ulusal ve uluslararası düzeyde marka bilinirliği elde etme fırsatı sunan programda MİA Teknoloji ilk 50 şirket arasında yer aldı.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulanan MİA Teknoloji Kalite Ve Tesis Güvenlik Koordinatörü Pınar Çakır; “Öncelikle Deloitte gibi global bir şirket tarafından değerlendirilip Türkiye’nin ilk 50 teknoloji şirketi arasında yer almak bizleri çok gururlandırdı. Bu ödülü almamızda büyük emekleri olan tüm çalışma arkadaşlarıma, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize teşekkür ederim” dedi.
“Dijital dönüşüm geleceğin vazgeçilmez bir unsuru olacak”
Listeye girmek için nasıl bir çalışma yürüttüklerine de değinen Çakır, “Şirketimizi ilk kurduğumuz günden beri her zaman önceliğimiz müşterilerimizin beklentilerini en iyi şekilde analiz ederek kaliteli, teknoloji ve AR&GE odaklı projeleri hayata geçirmek oldu. Bu bakış açısıyla her yıl şirketimizi daha ileri taşıyacak hedefler koyuyor ve bu hedeflere emin adımlarla ilerliyoruz. Bunun en güzel örneği de Deloitte Fast 50 2023 listesinde yerimizi almak oldu. Teknoloji sürekli değişiyor ve kendini yeniliyor. MİA Teknoloji olarak biz de dijital dönüşümün geleceğin vazgeçilmez bir unsuru olacağını öngörüyor ve tecrübeli ekibimizle birlikte bilişim dünyasında yaşanan trendleri yakından takip ediyoruz. MİA
Teknoloji olarak Türkiye ve uluslararası bilişim sektöründe öncü şirketler arasında yer alma vizyonumuz kapsamında yerli ve milli çözümler üreterek, farklılaşan istek ve ihtiyaçlara yönelik çözümler sağlamaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yeni Teknolojiler
Dijital Erişilebilirlik Neden Önemli?
Dijital erişilebilirlik, engelli bireylerin özellikle bilgisayar tabanlı hizmetlere erişebilmelerini sağlayan çeşitli çözümlerin ortaya çıkmasıyla birlikte günümüzde tartışılan önemli bir konu haline geldi. Ancak gerek kamu kuruluşlarının, gerekse özel şirketlerin duyarlılığı maalesef hala düşük seviyelerde. Bugün “erişilebilirlik” ve “dijital erişilebilirlik” denince, çoğu kişinin aklında hiçbir şey canlanmıyor.
Bilgiye ulaşım, özellikle internetin keşfiyle birlikte daha da kolay hale geldi. Benzer dönemde, görme engelli bireylerin bilgisayar kullanımını sağlamak amacıyla çeşitli yazılımlar da ortaya çıkmaya başladı. Günümüzde hem mobil cihazlarda, hem de bilgisayarlarda özellikle görme engelli ve az gören bireylerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek pek çok dahili ve harici yazılım bulunuyor. Görme engelliler çeşitli ekran okuyucularıyla, az görenler büyüteç uygulamaları ve diğer araçlarla ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Bunlara farklı yazılarımızda değineceğiz.
Ancak işler bir ekran okuyucunun geliştirilmesiyle veya erişilebilirlik araçlarının sunulmasıyla bitmiyor. Konunun diğer tarafında, bugün elektronik cihazlarımızda kullandığımız onlarca yazılım, internet üzerinde ziyaret ettiğimiz yüzlerce web sitesi var ve bu yazılım ve web site sahiplerinin daha erişilebilir deneyim için yapması gereken pek çok şey var. Fakat birçok şirket, bu konunun farkında değil. Üstelik mesele, sadece görme engelliler için erişilebilir bir deneyim sunmaktan da ibaret değil. Yazımızda, özellikle dijital erişilebilirlik konusunun hem engelli bireyler hem de platform sahipleri için neden önemli olduğunu ele alacağız.
Dijital Erişilebilirlik: Herkes İçin Eşit Ulaşım
Bir e-ticaret sitesi hayal edin. Her gün onlarca sipariş alıyorsunuz ve birçok mutlu müşteriniz var. Peki, web sitenizi görme veya işitme engelli bir müşterinin ziyaret edebileceğini hiç düşündünüz mü? Web siteniz, engelli kullanıcılar için nasıl bir deneyim sunuyor? Evet, bu soruları sormaya başladıysanız, dijital erişilebilirliğin ne kadar önemli olduğuna yönelik ilk adımı atmışsınız demektir.
Basitçe ifade etmek gerekirse, erişilebilirlik, herhangi bir yapı, ürün veya hizmetin toplumun tüm üyeleri tarafından aynı deneyimi elde edebilecek şekilde kullanılabilmesidir. Ek olarak, erişilebilirlik, engelli bireylerin farklı ihtiyaçlarına cevap verecek ürünlerin geliştirilmesi gibi süreçleri de içerir. Dijital erişilebilirlik de bunun dijital versiyonudur. Örneğin, herhangi bir web sitesinin, engelli kullanıcılar için kullanım deneyimini geliştirecek çözümler sağlaması bu kapsamda değerlendirilir.
Engelli Kullanıcılara Ulaşma
Web sitenizde veya mobil uygulamanızda erişilebilir bir deneyim sunmanız, engelli kullanıcılara ulaşmanıza olanak tanır. Eğer görme engelli veya az gören bireylerin platformunuzda rahat bir deneyim elde edebilmesi için gereken çalışmaları yapmazsanız:
- Bir haber platformuysanız, kişi web sitenizdeki kategoriler arasında rahatça dolaşamayabilir, okumak istediği içeriği bulamayabilir ve engel türüne bağlı olarak birçok sorunla karşılaşabilir.
- Bir alışveriş platformuysanız, engelli ziyaretçi aradığı ürünü bulmakta, sipariş vermekte veya diğer çeşitli süreçlerde sorun yaşayabilir.
Engelli ziyaretçilerin yaşayabileceği sorunlar, platformunuzdaki erişilebilirlik eksikliklerine göre değişiklik gösterecektir. Örneğin, web sitenizde yer alan görsellere alt metin eklememişseniz, görme engelli bir ziyaretçi bu görselde ne olduğunu bilemeyecektir. Ya da site tasarımını ekran okuyucularla gezinilebilecek formatta yapmadıysanız, kullanıcılar çeşitli kısa yolları kullanmak konusunda sorun yaşayacaktır.
Engelli Kullanıcılar Arasında Bilinirliği Artırma
Engelli kullanıcılar, ihtiyaçlarına cevap veren bir web sitesi veya uygulama bulduklarında, bunu hızlı bir şekilde çevrelerindeki diğer engelli bireylerle paylaşma eğilimindedirler. Eğer siz de erişilebilir bir deneyim sunarsanız, engelli ziyaretçilerinizin sayısı hızlı bir şekilde artacaktır. Bu, bir e-ticaret sitesi için daha iyi satışlar, engelli kullanıcılar için ise daha fazla erişilebilir bir dijital dünya demektir. Engelli vatandaşlar arasında bilinirliğini artırmak isteyen platformlar kesinlikle erişilebilirliğe önem vermeli ve hatta bunu ziyaretçilerine tanıtmalıdır.
Marka Prestijine Katkı Sağlama
Erişilebilirlik, engelli ziyaretçilerin kusursuz bir deneyim elde etmesinin yanı sıra, markanızın gelişimi için de çok önemlidir. Verdiğiniz hizmetleri veya sattığınız ürünleri tanıttığınız etkinliklerde, engelliler için sunduğunuz erişilebilirlik özelliklerinden bahsedebilirsiniz. Bu sayede kamuoyu, bu konuya olan duyarlılığınızı fark eder ve size ait olan ürün ve hizmetlere daha çok ilgi gösterir.
Web Sitemin Erişilebilirliğini Nasıl Değerlendiririm?
WeAccess.ai olarak, web sitelerinizin erişilebilirliğini değerlendirmeniz için geliştirdiğimiz WeAnalyse isimli aracımızı kullanabilirsiniz. WeAnalyse, web sitenizi inceleyerek erişilebilirlik sorunları hakkında size detaylı bir rapor sunar.
Sonuç olarak, engelli ziyaretçilerinize sorunsuz bir deneyim yaşatmak için, tüm dijital kanallarınızda erişilebilirliğe önem vermeniz faydalı olacaktır. Çoğu durumda, web siteniz veya diğer platformlarınız için erişilebilirlik sorunlarını çözmek çok az vaktinizi alır. Gelecekte yapacağınız tasarım değişiklikleri veya diğer durumlar için erişilebilirliği ön planda tutmak, engelli kullanıcılar için oldukça önemlidir. Daha erişilebilir dijital hizmetlerde görüşmek üzere!
Yeni Teknolojiler
Küçük İşletmeler İnternet Ortamında Gelirlerini Nasıl Artırabilir?
*Advertorial içeriktir.
Bu yazıda, işletmenizin çevrimiçi varlığınızı güçlendirerek nasıl daha fazla satış ve gelir elde edebileceğinizi öğreneceksiniz. 2022’de çevrimiçi varlığınızı nasıl artıracağınıza dair kanıtlanmış 12 taktiği keşfetmek için okumaya devam edin.
- Web Sitesi
Birine çevrimiçi varlığınızı nasıl geliştireceğinizi ve internet ortamında gelirinizi nasıl artıracağınızı sorarsanız, hemen hemen herkesten alacağınız ilk yanıt, bir web sitesine sahip olmak olacaktır. Bunun nedeni, web sitenizin fiziksel mağazanızın çevrimiçi versiyonu olmasıdır. Yani web siteniz sizin dijital konumunuzdur. İster çevrimdışı ister çevrimiçi satış yapın, insanların işletmenizi çevrimiçi olarak bulabileceği yerdir. Bu yüzden web siteniz, ürün ve hizmetlerin net bir görünümüne sahip olmalıdır. Alışveriş yapanlar ve ticari alıcılar, web sitenizde aşağıdakiler gibi temel bilgileri bulmalıdır:
- Konum
- Fiyat
- Ürün veya hizmetler
- Avantajlar
- Hakkınızda
Bir web siteniz yoksa, insanların şirketinizle iş yapmasını son derece zorlaştırırsınız. İnsanların %70’inden fazlası, o şirketi ziyaret etmeden (veya onlardan satın almadan) önce şirketleri çevrimiçi olarak araştırdığından, işletmenizin çevrimiçi ortamda kolayca bulunabilir olması gerekir.
Çevrimiçi varlığınızı geliştirmek için bir web sitesine sahip olmak söz konusu olduğunda, birkaç seçeneğiniz vardır:
- WordPress gibi bir CMS kullanarak web sitesi kurma
- Hazır site tasarım araçlarını kullanma
- Sitenizi oluşturmak için bir web tasarım ajansı veya yazılımcı ile anlaşma
Bu üç seçenek arasından seçim yaparken göz önünde bulundurmanız gereken birçok faktör olacaktır. Fakat web sitenizi WordPress gibi bir CMS ile kurmak isterseniz aşağıdaki adımları takip etmeniz gerekir:
- Web siteniz için bir alan adı ve hosting hizmeti seçin: Hosting ve domain sektörünün önemli şirketlerinden biri olan Hosting.com.tr’ye gelerek markanıza uygun alan adını kaydedebilir ve ihtiyacınıza uygun hosting planını seçerek uygun fiyatlardan ve profesyonel yönetim desteğinden yararlanabilirsiniz.
- WordPress’i yükleme: Hosting.com.tr’den alacağınız WordPress Hosting planlarından biriyle teknik bilginiz olmasa bile WordPress sitenizi tek tıkla kurabilirsiniz. Satın alma işleminden sonra hosting paketiniz otomatik olarak aktif edilir ve WordPress otomatik olarak kurulur.
- Web siteniz için bir içerik taslağı oluşturma: İyi işletme web siteleri basittir ve standart bir web sitesi düzenini takip eder. Web sitenizde başlangıç için bulunması gereken sayfalar: Anasayfa, hakkımızda, iletişim, ürün ve hizmetler sayfalarıdır.
- Sitenizin tasarımını değiştirmek için bir şablon seçme: WordPress kullanabileceğiniz temel bir şablonla birlikte gelir. Varsayılan temayı beğenmiyorsanız, aralarından seçim yapabileceğiniz binlerce ücretsiz ve ücretli WordPress teması vardır.
- Eklentileri ve uzantıları kullanarak daha fazla özellik ekleme: WordPress eklentileri, WordPress siteniz için uygulamalar gibidir. İletişim formları, Google Analytics, referanslar, sosyal medya beslemeleri ve daha fazlası gibi WordPress web sitenize yeni özellikler ve işlevler eklemek için bu eklentileri yükleyebilirsiniz.
- Web sitenizi SEO için optimize edin
SEO, çevrimiçi varlığınızı iyileştirmenin etkili başka bir yoludur. Bu dijital pazarlama stratejisi, Google veya Bing gibi arama sonuçlarında görünürlüğünüzü artırmayı amaçlar. Örneğin şirketiniz akıllı saat satıyorsa, birisi Google’da veya başka bir arama motorunda “akıllı saat” araması yaptığında web sitenizin görünmesini istersiniz. SEO ile sitenizi bu arama sonuçlarında ve en üstünde görünecek şekilde optimize edebilirsiniz.
Arama sonuçlarında en üst sırada yer almak çok önemlidir, çünkü çoğu insan (yaklaşık %75) arama sonuçlarının ilk sayfasına bakar ve ilk üç sonuç trafiğin %75’ini kazanır. Şirketiniz ilk üçte değilse, önemli ölçüde daha az trafik ve olası satış elde edersiniz.
- Rakiplerinizi ve stratejilerini araştırın
Çevrimiçi varlığınızı nasıl geliştireceğinize dair her fikrin orijinal olması gerekmez. Rakipler ve hatta sektörünüzün dışındaki şirketler size ilham verebilir. Rekabetten ilham almasanız bile, rakiplerinizin çevrimiçi varlıklarını artırmak için neler yaptığını bilmek size yardımcı olacaktır.
Bir rakip analizi söz konusu olduğunda, aşağıdaki konuları araştırabilirsiniz:
- Arama sonucu sıralaması
- Sosyal medya
- Ücretli reklamlar
- Yerel dizin profilleri
- E-posta pazarlama kampanyaları
- Ürün ve hizmetlerinizi çevrimiçi reklamlarla tanıtın
Google, Facebook ve YouTube gibi platformlardaki çevrimiçi reklamlarla işletmeniz marka bilinirliğini, web sitesi trafiğini ve geliri hızlı bir şekilde artırabilirsiniz. Bu sonuçları alabilmek için ödeme yapmanız gerekse de, dijital reklamcılık her büyüklükteki işletme için faydalı bir ödeme modeliyle çalışır
Çevrimiçi reklamcılıkla, reklam bütçenizin tam kontrolü sizdedir. Başka biri tarafından belirlenen bir ücreti ödemek yerine, birisinin reklamınızı görüntüleyerek veya tıklayarak reklamınızla etkileşim kurması için ne ödemek istediğinize siz karar verirsiniz.
Örneğin, Google’da reklam veriyorsanız, birinin reklamınızı tıklaması için 0,50 dolar tutarında maksimum bir teklif tutarı belirleyebilirsiniz. Bu, birisinin reklamınızı tıklaması durumunda en fazla 0,50 dolar ödeyeceğiniz anlamına gelir ve bu da sizin belirlediğiniz aylık reklam bütçesinden düşer.
Ücretli reklamları aşağıdakiler gibi çeşitli hedefler için de kullanabilirsiniz:
- Marka bilinirliğini artırmak
- Web sitesi veya sosyal medya trafiği oluşturma
- Potansiyel müşteriler veya sosyal medya takipçileri edinme
- Satış yapmak
Bu reklamları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birden çok biçimde verebilirsiniz:
- Metin
- Video
- Görsel
Çevrimiçi reklamcılık ayrıca, kullanıcıları aşağıdaki şekilde hedeflemenize olanak tanıyan gelişmiş hedefleme seçenekleri sunar:
- Yaş
- Konum
- İlgi alanları
- Davranış
- En iyi sosyal medya ağlarında profiller oluşturun
İnsanların %50’den fazlası, bir sonraki satın almalarını araştırmak için sosyal medyayı kullanır. Bu da demek oluyor ki, işletmenizin bir sosyal medya varlığına ihtiyacı vardır. Her platformda bir profil oluşturmanız gerekmese de, hedef kitlenizin en çok kullandığı ağlarda bir profilinizin olması gerekir.
Çoğu durumda, işletmenizin aşağıdaki sosyal medya platformlarında olması gerekir:
Elbette, sosyal medya pazarlaması ve reklamcılığına başlamadan önce hedef kitlenizi ve bu kitlenin sosyal medya tercihlerini araştırmanız gerekir. Örneğin, hedef pazarınızın Instagram’ı Facebook’tan daha fazla kullandığını keşfederseniz, bu bilgi muhtemelen reklam verdiğiniz yeri etkileyecektir.
- İnsanlarla çevrimiçi etkileşim kurun ve yanıt verin
Web’deki varlığınızı iyileştirmeye yönelik bir plan, mutlaka kitlenizle etkileşim kurmayı ve onlara yanıt vermeyi içermelidir.
Bir blog yazısı yazmak, sosyal medyada paylaşmak ve bunu takipçilerinizin okumasını istemek yeterli değildir. Gönderiyle ilgili görüşlerini veya blog gönderisinin konusuyla ilgili deneyimlerini sorarak hedef kitlenizin ilgisini çekmeniz şarttır.
Örneğin, biri Google My Business’ta işletmenizle ilgili bir inceleme bırakırsa, yorum yapanlara yanıt vermeniz gerekir. Birisi şirketinizden memnun değilse, cevap vermek için zaman ayırmanız gerekir. Hatta deneyim için özür dilemeniz ve mümkünse bir açıklama yapmanız şarttır.
- Düzenli olarak yararlı ve bilgilendirici içerik üretin
Çevrimiçi varlıklarını geliştirmek ve daha fazla gelir elde etmek isteyen şirketler, dönüşüm hunisinin en üstündeki ve ortadaki kullanıcıları çeken stratejilere (içerik pazarlaması gibi) yatırım yapmalıdır. Bu kullanıcılar, satın almaya hazır olmasa da müşteri olma potansiyeline sahiptir.
Unutmayın, içerik pazarlama, geleneksel pazarlama stratejilerinden üç kat daha fazla potansiyel müşteri üretir. Daha da iyisi, geleneksel pazarlamaya göre %62 daha az maliyetlidir ve onu kullanmayan şirketlere kıyasla altı kat daha fazla dönüşüm sağlar.
- Eski müşterilerinizi teşvik edin
Birçok işletme, mevcut müşterileri elde tutmayı ihmal ederken tüm enerjisini yeni müşteriler kazanmaya harcar. Fakat iş ilişkileri tamamen güvene dayalıdır ve kim size daha önce sizinle iş yapmış olanlardan daha fazla güvenir ki?
Bu yüzden e-posta pazarlama ile müşterilerinizle sürekli iletişim kurun, onları en son ürün ve hizmetleriniz hakkında güncel tutarak sizinle tekrar iş yapmaya ikna edin.
- Kupon ve indirimlerle değer sağlayın
“Para kazanmak için para harcamak” tabiri, kesinlikle doğru bir tabirdir. Bu yüzden gelecekteki işleri teşvik etmek için müşterilerinize kupon ve indirimler aracılığıyla reddedemeyecekleri bir teklif yapın.
Kupon ve indirimler, özellikle sizden satın alma konusunda kararsız olan yeni müşteriler için etkilidir. Sınırlı bir zaman teşviki sağlayarak bu müşterileri biraz zorlayın.
- Sektör uzmanlığınızı gösterin
Sektörünüzde uzmansınız, ancak insanlar bunu bilmiyor mu? Sektörünüzle ilgili tavsiyeler içeren haber bültenleri göndererek uzmanlığınızı güçlendirebilirsiniz. Bu e-posta’ları tutarlı bir şekilde göndermeye başlarsanız, hedef kitleniz size güvenmeye başlayacaktır. Böylece müşterileriniz sağladığınız bir ürün veya hizmete ihtiyaç duyduğunda, ilk düşündükleri şey işletmeniz olacaktır.
- Çevrimiçi kanallarınızı takip edin
Çevrimiçi gelirinizi artırmak için çeşitli taktikler kullanabilirsiniz, ancak bu stratejilerin performansını ölçmezseniz, hangilerinin işe yarayıp hangilerinin yaramadığını anlamakta zorlanırsınız.
Neyse ki, performansınızı izlemenize yardımcı olacak bir dizi araç vardır:
- Google Analytics
- Google Ads
- Google Search Console
- MarketingCloudFX
- Ahrefs
- SEMrush
Web’deki varlığınızı geliştirmek için işletmenizi çevrimiçi pazarlamaya başlamadan önce, hangi araçları kullanacağınızı belirleyin ve bunları kurun. Örneğin, Google Analytics kullanıyorsanız; trafik, oturum süreleri, dönüşümler ve daha fazlasıyla ilgili değerli verileri alabilmeniz için sitenize bir izleme kodu eklemeniz gerekir.
- Amazon gibi çevrimiçi pazar yerlerine katılın
E-ticaret sektöründeki işletmeler, aşağıdakiler gibi en iyi pazar yerleriyle çevrimiçi varlıklarını da geliştirebilir:
- Amazon
- Etsy
- Trendyol
- N11
Bu çevrimiçi pazar yerleri, şirketinizin çevrimiçi erişimini genişletmeye ve geniş bir müşteri kitlesiyle bağlantı kurmasına yardımcı olurken alışveriş yapanların Amazon ve Trendyol gibi markalarla ilişkilendirdiği güvenden de yararlanır.
*Advertorial içeriktir.
-
Madencilik5 yıl önce
İş Makinesi Sektörü Almanya’da Buluşuyor
-
Diğer Gıda & İçecek5 yıl önce
Propolisi Türkiye’den Dünyaya İhraç Eden Kadın
-
Haberler9 yıl önce
Türk Havayolları ve Boeing uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı.
-
Diğer İmalatlar5 yıl önce
CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu
-
Sanayi3 yıl önce
Saha İstanbul Çorumlu sanayicilerle buluştu
-
Lojistik4 yıl önce
Linde’ye EcoVadis’den ikinci kez altın madalya!
-
Haberler4 yıl önce
Akıllı sel bariyerleri, sel baskınlarının önüne geçecek
-
İMALAT4 yıl önce
Atlas Copco’dan sanayiye enerji tasarruf sağlayacak 10 öneri
-
Otomotiv4 yıl önce
CHEP Türkiye’de üst düzey atama
-
Makina & Ekipman4 yıl önce
Rockwell Automation siber güvenlik şirketi OYLO’yu satın aldı
-
İMALAT4 yıl önce
Coşkunöz Holding’in Dönüşüm Proje Koordinatörü Evren Özbanazi oldu
-
Haberler4 yıl önce
Kablo sektörünün lideri en güçlü 50 kadın CEO arasında