Elektronik
Philips TV ile geleceğin televizyonunu tasarlayan gençler hikayelerini İstanbul Design Week’te anlattı
Bu sene televizyonda tasarıma yoğunlaşan Philips markalı TV’lerin üreticisi TP Vision, gençlerin geleceğin televizyonunu tasarlaması için başlattığı “Geleceğin Televizyonu Tasarım Yarışması“nda dereceye giren tüm tasarımları İstanbul Design Week’te düzenlediği basın toplantısında paylaştı. Toplantıda ayrıca katılımcılar Philips TV’lere özel Ambilight özelliğini bir adım daha öteye taşıyan ambilight+Hue Lamp teknolojisini de deneyimleme şansı buldu.
Maçka Küçükçiftlik Park’ta 27 Kasım tarihinde TP Vision Türkiye Genel Müdürü Faruk Kocabaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte; “Geleceğin Televizyonu Tasarım Yarışması“nda ilk üçe giren tasarımların sahibi gençler, bu tasarımların yaratım hikayelerini anlattılar. Etkinlikte yarışmanın jüri üyelerinden ünlü tasarımcı Derin Sarıyer, DDF Kurucu Başkanı Arhan Kayar ve Kale Grubu Başkan Yardımcısı Sertaç Ersayın ve dereceye giren diğer yarışmacılar da hazır bulundu.
“Tüm tasarımlar televizyon pazarının geleceği açısından çok önemli“
Bu yarışmayla üniversite-sanayi işbirliğiyle gençlerin yaratıcılıklarının teşvik edilmesinin en güzel örneklerinden birinin sergilendiğini söyleyen TP Vision Türkiye Genel Müdürü Faruk Kocabaş, bu yarışmanın ve sonuçlarının Türkiye televizyon pazarının geleceği için de çok değerli olduğunu ifade etti.
Kocabaş, şunları söyledi: “Philips 2013 yılında tasarım konusuna özellikle büyük bir önem verdi. Bu konudaki en büyük atılımımızı yıl içinde pazara sunduğumuz DesignLine serisiyle yaptık ve televizyon dünyasında tasarımı adeta yeniden tanımladık. Geçtiğimiz ay içinde dünyanın en önemli tasarım haftası etkinliklerinden biri olan Dutch DesignWeek’te DesignLine modeliyle ödül almamız ve Dutch Design Award’ı almaya hak kazanmamızla verdiğimiz önemin meyvelerini toplamaya başladık.
Tasarıma olan odağımızın paralelinde geleceğin tasarımcılarını teşvik etmek için Mayıs ayında başlattığımız yarışmamız da beklediğimiz gibi büyük ilgi gördü. Bugün burada sergilenen ve yarışmada dereceye giren tüm tasarımların tasarımcısı genç arkadaşlarımızı kutluyoruz. TP Vision olarak önümüzdeki dönemlerde de tasarıma olan odağımızı devam ettirirken, gençlerimizin yaratıcılıklarını teşvik etmeye de devam edeceğiz“.
“Bu sihirli kutuya uçuyormuş hissi vermek istedim”
Etkinlikte yarışmada ilk üçe giren tasarımların sahibi gençler de tasarım hikayelerini basınla paylaştı. Yarışmada birincilik ipini “Box” adlı tasarımıyla göğüsleyen Yalçın Çelikdemir, tasarım sürecinin hikayesini şu sözlerle dile getirdi: “Tasarımım olan televizyon, uzaktan kumandayla veya televizyon paneli üzerine sihirli bir dokunuşla, mekan içerisinde ekranı kaybederek gizemli hale geliyor. Bu televizyon farklı renk seçenekleri ve geometrik formu ile mekanlara estetik katacak. Duvara bir askı aparatıyla asıldığı gibi kolay taşınabilirliği sayesinde dış mekanlarda portatif şeffaf ayaklarla sabitleyip bu sihirli kutuya uçuyormuş hissi de verilebilir.Gelişen teknolojiyle birlikte bu kutunun küçülmesi hatta giderek bir çizgi haline dönüşmesini düşünmek genç bir tasarımcı olarak bana büyük heyecan veriyor.
Yarışmada ikinciliği “Extend“ adlı projesiyle kazanan Mehmet Oğuz ve üçüncülüğü “Hologram“ adlı projesiyle elde eden İdil Kantarcı da tasarım hikayelerini aktardılar. Etkinlikte ayrıca yarışmanın jüri üyeleri de oylama süreci ve tasarımlar hakkında görüşlerini açıkladılar.
Ambilight+Hue Lamp uygulaması İstanbul Design Week’te büyük ilgi görüyor
Etkinlikte Philips Smart TV’lerde bulunan Ambilight özelliğini tüm odaya yayan ambilight+Hue Lamp uygulaması da deneyimlendi. Philips TV’lerde fark yaratan ve büyük ilgi gören Ambilight özelliği, Ambilight+Hue uygulaması ile artık sadece televizyonun çevresinde değil, tüm odada adeta bir görsel şov yaratıyor. Uygulama, Ambilight’ın akıllı ışık efektlerini Philips Hue LED ampulleri sayesinde tüm odaya taşıyor. Ambilight deneyimi artık televizyonun olduğu ortamın veya odanın tümüne yayılıyor. Android ve iOS akıllı cihazlar için geliştirilen ambilight+hue Lamp uygulamasıyla, Ambilight’ın akıllı ışık efektleri Philips Hue LED ampulleri ile destekleniyor.
ambilight+Hue Lamp uygulaması İstanbul Design Week boyunca Philips TV’nin Tasarım Alanı’nda deneyimlemeye açık olacak.
TP Vision Hakkında
TP Vision, görsel dijital eğlence dünyasında TV alanında özel bir yere sahiptir. TP Vision Avrupa, Rusya, Orta Doğu, Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Asya Pasifik’teki bazı ülkelerde Philips marka TV setleri geliştirme, üretme ve pazarlamaya odaklanmıştır. Bunu, tasarım uzmanlığımız ve yenilikçi Philips TV mirasımızı operasyonel mükemmeliyet, esneklik ve TPV Teknolojisinin hızını birleştirerek gerçekleştiriyoruz. Bir araya gelen bu özellikler sayesinde pazara yüksek kaliteli TV setleri sunuyoruz: akıllı ve karmaşık stille (yeni malzemeler ve ince tasarım) kullanımı kolaydır. Tüketiciler için üstün bir TV deneyimi sağlayan ürünler oluşturmaya inanıyoruz. Philips TV’ler sayesinde TP Vision, konukseverlik pazarında global bir liderdir. Merkezi Amsterdam, Hollanda’da olan TP Vision, yukarıda listelenen ülkeler için Philips TV’nin özel marka imtiyaz sahibidir. TV Company’nin %70’i merkezi Tayvan’da bulunan TPV Technology’ye ve %30’u merkezi Hollanda’da bulunan Royal Philips Electronics’e aittir. TP Vision dünyanın dört bir yanında birçok konumda 2.600 kişi çalıştırmaktadır.
Elektronik
Elektrik malzemeleri sektöründe yerli ve millilik dönemi
2023’ün ilk çeyreğinde tamamlanacak yeni fabrikasıyla üretim kapasitesini 2.5 kat artırma hedefiyle sürdürülebilir bir şekilde çalışan Sigma Elektrik, yeni yılda yerlileştirme ve millileştirmeye odaklanacak. Geçtiğimiz dönemde 3 ana grubunda ithal edilen ürünleri bugün kendi fabrikalarında üretmeye başlayan firma, yılsonuna kadar yerli ve millilik oranını yüzde 70 seviyesine taşımayı hedefliyor.
Elektrik malzemeleri sektörünün güçlü oyuncularından biri olan Sigma Elektrik, 2023 yılına hızlı girdi. Şubat sonunda yaklaşık 10 milyon dolara mal edeceği yeni fabrikası ile kapasitesini 2.5 katına çıkarmayı hedefleyen firma, ürünlerinde yerlileştirme ve millileştirmeye gidiyor. 20 ana ürün grubunda 1.800’ün üzerinde ürünü bulunduran Sigma Elektrik, bu yıl 3 ana ürün grubunda ürün gamını yüzde 10 artırarak yerli & millilik oranını yüzde 70’e çıkaracak. İç piyasanın yanı sıra yurt dışında yaklaşık 100 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Sigma Elektrik Genel Müdürü Özgür Ünlü, “Yurt dışında sürdürülebilir ortaklıklar kurmaya devam ederek pazar payımızı arttırmayı düşünüyoruz. Örneğin Avrupa pazarımızı büyütmek istiyoruz. Bu sayede ihracat ağımızı Kuzey Avrupa ve Baltık ülkeleriyle destekleyeceğiz” dedi.
2022’de yüzde 50 büyüme sergiledi
Elektrik malzemeleri sektörü olarak pandemi sürecinde global piyasalarda hammadde krizi yaşadıklarını belirten Özgür Ünlü, bu süreçte firma olarak satış ve üretim alanında bir sorun yaşamadan büyüdüklerini bildirdi. 2022 yılının firma açısından beklediklerinden daha iyi geçtiğini ifade eden Ünlü, “Sektör her ne kadar döviz açısından sıkıntılar yaşasa da biz yılı yaklaşık yüzde 50’lik bir büyümeyle kapattık. Özellikle inşaat sektöründeki canlılığın devam etmesinden kaynaklı adetsel bazda bir büyüme yaşadık. Bu vizyonla 2023’te müşteri memnuniyetine daha çok ağırlık vereceğiz ve bunu sürdürülebilir kılmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İhracatta yeni pazarlar Kuzey Avrupa ve Baltık Ülkeleri
Önümüzdeki yıl ürünlerde yerlileştirme ve millileştirme çalışmalarına da hız vereceklerinin altını çizen Özgür Ünlü, “Geçtiğimiz yıl 3 ana ürün grubunda yerlileştirme yaparak, daha önce ithal ettiğimiz ürünleri kendimiz üretmeye başlamıştık. Şu an ürünlerimizin yüzde 60’ı yerli. Bu oranı 2023’te yüzde 70 seviyesine taşıyacağız. Ürünü kendiniz üretirseniz daha fazla satma imkanınız oluyor. Bu sayede istihdama da katkı sağlamış oluyorsunuz.” Satışlarının yüzde 40’lık kısmını 100’e yakın ülkeye ihraç ettiklerini ifade eden Özgür Ünlü, Önümüzdeki yıl bu oranı yüzde 50’yı çıkarmayı planladıklarını belirtti. Özgür Ünlü, “Birçok ülkeye ihracatımız var, ama orada da sürdürülebilirlik bizim ana hedefimiz. Bu yıl yurt dışında daha sürdürülebilir ortaklıklar gerçekleştirerek, Avrupa pazarımızı büyütmek istiyoruz. Şu anda İngiltere ve İspanya gibi birçok Avrupa ülkesine ihracatımız var. Ancak özellikle hedefimiz Kuzey Avrupa’da Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Baltık ülkeler Estonya, Letonya Litvanya pazarlarında daha aktif rol oynamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni fabrika GES ile çalışacak
Yeni fabrikanın tamamlanma aşamasına geldiğini de anımsatan Sigma Elektrik Genel Müdürü Özgür Ünlü, “Her şey planımıza uygun bir şekilde ilerliyor. Yeni tesisimiz düz hat diyebileceğimiz operasyonel verimliliği yüksek, üretim anlamında bütün planlamaları daha rahat yapabileceğimiz bir konumda yer alıyor. 10 milyon dolarlık bir yatırım ile inşa ettiğimiz fabrikamız sadece adetsel anlamda değil, üretim verimliliğimize de önemli katkı sağlayacak bir yapıya sahip. Son teknoloji ile donatılmış tesisimizin en önemli özelliklerinden biri de Güneş Enerji Sistemi ile çalışacak olması. Şubat sonu ya da martın ilk haftası yeni fabrikamıza taşınmış olacağız” diye konuştu.
Elektronik
Draka UC400 Cat.6 U / UTP B2ca yangına karşı güvenli kablosu artık reelex kutusunda
B2ca-s1a,d1,a1 CPR sınıfı olarak talep edilen bakır kablolar artık 305 metrelik bir Reelex kutu ile temin ediliyor. Hafif, son derece kompakt ve esnek olan Draka kablosunun 6,1 mm kablo çapı ile montajı artık daha kolay ve hızlı. Elektrik performansı EN 50173 CAT 6 ve EN 50288 ile uyumlu yeni LAN kablosu çoğunlukla kamu sektörü binalarında (okullar, hastaneler, havaalanları vb.) ve ofis binalarında kullanılıyor.
Prysmian Group’un Multimedya Çözümleri Bakır Kablolar Ürün Müdürü Zoran Borcic, “UC400 D65 kablosunun tasarımını geliştirmek için önemli kaynaklar ayırdık” dedi. “Daha önce D65 LAN kablosunun CPR sınıfı B2ca ile tamamen uyumlu olmasını sağlamak için sadece kablo makarasıyla sunabiliyorduk. Kutu içerisindeki Reelex prosesinin, elde edilen CPR sınıflandırması üzerinde olumsuz bir etkisi vardı. Eğer, önceki tasarımdaki B2ca-D65 kablosunu doğrudan üretim hattından bir makaraya aktarmış olsaydık, Draka kablosunun yapısı ve bütünlüğü bozulacaktı. Bu kablonun artık Reelex kutusunda sağlayabiliyor oluşu, temel anlamda bir dizi yenilikçi malzeme teknolojisi geliştirmesi, optimize edilmiş bir kablo yapısının tasarımı ve üretim sürecinde maksimum hassasiyetin sağlanması sayesindedir” diyerek sözlerini sürdürdü.
Yangına Karşı Güvenli
Draka UC400 LAN Kablosu’nun CPR sınıfı B2ca-s1a,d1,a1’in tüm kriterlerini karşıladığını ve 6,1 mm kablo çapı ve 305 metrelik Reelex Kutu uygulamasıyla, çok hafif, esnek ve kurulumu kolay bir LAN kablosu sunduğunu söyleyen Türk Prysmian Telekom Kabloları Satış Direktörü Ufuk Çolak; “Türk Prysmian olarak, bizim de bir parçası olduğumuz grubumuzla aynı çizgide, tüm ürünlerimizde yenilikçi yaklaşımları benimsemeyi ve son teknolojileri hayata geçirmeyi önemsiyoruz. Kullandığımız bu yenilikçi sistem düşük duman yoğunluğu, gecikmeli ısı iletimi, azaltılmış alev yayılımı ve düşük korozif gaz salınımı ile yangın önleyici tedbirlere önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Yangına karşı güvenli olan bu kablonun veri iletim oranı herhangi bir şekilde etkilenmeden EN 50173 CAT 6 ve EN 50288’e göre tam elektrik performansı sağlıyor” dedi.
Elektronik
Denizcilik sektöründe harmonik akımdan kaynaklı sorunlara özel ürünler
Türkiye elektronik sanayisinin öncü markası Elektra Elektronik hem izolasyon transformatörleri hem de pasif ve aktif harmonik filtre ürünleri ile dünya genelinde denizcilik sektörüne yüksek katma değer sunuyor. Değişken enerji yüklerinden yoğun olarak etkilenen birçok farklı alanda akım ve gerilim kirliliklerini ortadan kaldırarak elektrik enerjisinin sürekli ve güvenli olmasına imkan tanıdıklarını belirten Elektra Elektronik Ar-Ge Müdürü Dr. Tutku Büyükdeğirmenci; ülkemizin yanı sıra Norveç, Çin, Hırvatistan ve İtalya’da da bu ürünlere olan ihtiyacın arttığını söyledi. Yeni nesil elektronik ürünlerinin mühendisliğini, tasarımını ve üretimini şirket bünyesindeki uzman mühendis kadrosuyla gerçekleştirdiklerini ifade eden Büyükdeğirmenci, rezonans korumasına sahip ve üç seviyeli evirici topolojisiyle yüksek verim ve performans sunan çözümleriyle denizcilik sektöründe fark yarattıklarının altını çizdi.
Türkiye’den 6 kıtada 60 ülkeye trafo ve enerji kalitesine yönelik elektronik ürünler ihraç eden Elektra Elektronik; izolasyon transformatörü, pasif harmonik filtre ve aktif harmonik filtre ürünleri ile birçok sektöre olduğu gibi denizcilik sektörüne de çözüm sunuyor. Türkiye’nin ilk ve tek yerli üretim aktif harmonik filtreleri DynamiX’in mühendisliğini, tasarımını ve üretimini tamamen şirket bünyesindeki uzman mühendis kadrosuyla gerçekleştirdiklerini vurgulayan Elektra Elektronik Ar-Ge Müdürü Dr. Tutku Büyükdeğirmenci, böylelikle gemilerde harmonik akımlardan kaynaklı sorunların önüne geçtiklerini açıkladı.
DynamiX aktif harmonik filtreler akım ve gerilim kirliliklerine son veriyor
DynamiX ile özellikle harmonik üreten yükleri filtreleyerek gemi içi enerji sisteminin harmonik akımlardan kaynaklı harmonik gerilimlere maruz kalmasını önlemeye yardımcı olduklarını belirten Dr. Tutku Büyükdeğirmenci, “Harmonik akım çeken yükler, bu jeneratör ünitelerinin iç empedansları sebebiyle harmonik gerilimlere yol açarak gemi içi enerji sisteminde rezonanslar oluşmasına, yangın ve enerji kesintisi risklerine yol açabiliyor. Denizcilik sektörü bu gibi bozucu etkilerden kurtulmak için DVN tarafından yayınlanan standartlara tabidir. Bu standartlar gemi içerisinde en kötü harmonik yük koşulları altında bara gerilimi harmoniğinin toplamda yüzde 8, her bir harmonik için ise ayrı ayrı yüzde 5’i geçmemesini zorunlu kılıyor. Aksi durumda, kablolarda ve baralarda aşırı ısınma, izolasyon malzemelerinin erimesi, kısa devre ve enerji kesintisi gibi sonuçlar doğabiliyor. Bizse DynamiX ile tüm bu sorunların önüne geçiyoruz. Bu sayede gerilim harmoniğinin düşürülmesini sağlayarak gemi içi elektrik sisteminin DNV standartlarına uyumluluğunu sağlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Denizcilik sektöründe gelişmiş ülkelerden yoğun talep
Yeniliklerin öncüsü Elektra Elektronik, rezonans korumasına sahip ve üç seviyeli evirici topolojisi ile yüksek verim ve performans sunan ürünleriyle denizcilik sektöründe rakiplerinden ayrışıyor. DynamiX aktif harmonik filtreler ülkemizin yanı sıra tersane ve gemi inşasının endüstri olarak geliştiği Norveç, Çin, Hırvatistan ve İtalya gibi ülkelerde de yoğun talep görüyor.
Denizcilik sektöründe aktif harmonik filtre boyutlandırması yapılabilmesi için gemi içi enerji sisteminin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Büyükdeğirmenci, “Bu noktada enerji sistemi kararlılığı, kısa devre akım ve sistem empedansı gibi hesapları doğru yapabilmek çok önemli. Aktif harmonik filtrenin gücü ve hangi noktaya nasıl uygulanacağı bu analizler sonucunda ortaya çıkıyor. Dolayısıyla gemi içi enerji sistemini iyi analiz edebilecek, uygun AHF boyutlandırması yapabilecek ve mühendislik hizmeti verebilecek firmalarla çalışılması gerekiyor.” diye konuştu.
-
Madencilik5 yıl önce
İş Makinesi Sektörü Almanya’da Buluşuyor
-
Diğer Gıda & İçecek5 yıl önce
Propolisi Türkiye’den Dünyaya İhraç Eden Kadın
-
Haberler9 yıl önce
Türk Havayolları ve Boeing uzun vadeli işbirliği anlaşması imzaladı.
-
Diğer İmalatlar5 yıl önce
CITS’in Genel Müdürü Ertan Göral oldu
-
Sanayi3 yıl önce
Saha İstanbul Çorumlu sanayicilerle buluştu
-
Lojistik4 yıl önce
Linde’ye EcoVadis’den ikinci kez altın madalya!
-
Haberler4 yıl önce
Akıllı sel bariyerleri, sel baskınlarının önüne geçecek
-
İMALAT4 yıl önce
Atlas Copco’dan sanayiye enerji tasarruf sağlayacak 10 öneri
-
Yeni Teknolojiler4 yıl önce
Ulusal siber sınırlar gerçek ülke sınırları kadar önemli
-
Otomotiv4 yıl önce
CHEP Türkiye’de üst düzey atama
-
Makina & Ekipman4 yıl önce
Rockwell Automation siber güvenlik şirketi OYLO’yu satın aldı
-
İMALAT4 yıl önce
Coşkunöz Holding’in Dönüşüm Proje Koordinatörü Evren Özbanazi oldu