Connect with us

Şirket Raporları

Henkel 31. Sürdürülebilirlik Raporunu yayınladı

Yayın tarihi

-

Henkel, 2021’de sürdürülebilirlik stratejisini iş faaliyetlerinde daha güçlü bir şekilde devam ettirdi. Faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit salınımını azalttı (özellikle yeşil elektriğe geçiş yaparak) ve ham maddelerin sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir finansın da aralarında bulunduğu birçok alanda ilerleme sağladı. 2021’in sonuna kadar Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbondioksit ayak izini yarı oranda azaltmayı başardı. Henkel 2021 sonu itibariyle 21 ülkede, üretimde kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir hale dönüştürdü. Henkel bugün hâlihazırda yüzde 68 oranında yenilenebilir elektrik kullanımı seviyesine ulaşmış durumda.

Henkel CEO’su Carsten Knobel, “Sürdürülebilirlik şirketimizin DNA’sında var ve iş yapış şeklimizin önemli bir unsuru. Stratejik önceliklerimiz arasında yer alan inovasyon ve dijitalleşme ile birlikte, sürdürülebilirlik de ‘Amaca Yönelik Büyüme’ gündemimizin merkezinde yer alıyor. Sürdürülebilirlik, aynı zamanda temel değerlerimizden biri ve kurumsal yaklaşımımızda da nihai amaç olarak yerini almış durumda: ‘Pioneers at heart for the good of generations’ (Gelecek Nesiller İçin İyiliğe Öncülük Ediyoruz) ilkemizle hareket ediyoruz. Daha da iddialı hedeflerle belirlediğimiz sürdürülebilirlik stratejimiz ile dönüşümümüze hız kazandırırken, portföyümüzü ve süreçlerimizi de sürdürülebilirlik doğrultusunda daha güçlü bir şekilde geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.

Hedef, 2025’te tüm ambalajların yüzde 100 geri dönüştürülebilir olması

Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbon ayak izini 2025’e kadar yüzde 65 oranında azaltmayı hedefliyor (baz alınan 2010 yılına kıyasla). Şirket bunu başarmak için enerji verimliliğini artırmaya odaklanıyor ve kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü, 2030 yılına kadar sadece yenilenebilir kaynaklardan sağlar hale gelmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda Henkel, değer zinciri boyunca çeşitli ortakların yanı sıra, Plastic Bank ve Ellen MacArthur Vakfı tarafından yürütülen Yeni Plastik Ekonomisi (New Plastics Economy) gibi uluslararası girişimlerle beraber çalışıyor. Öne çıkan 2025 hedeflerinden biri, Henkel ambalajlarının yüzde 100 oranında geri dönüştürülebilir ya da yeniden kullanılabilir hale getirilmesi. Bu hedef, 2021 sonu itibariyle hâlihazırda yaklaşık yüzde 86 oranında gerçekleşmiş durumda. Henkel aynı zamanda, tüketici ürünlerinin tüm plastik ambalajlarında kullanılan geri dönüştürülmüş malzeme oranını 2025’e kadar dünya genelinde yüzde 30 seviyesinin üzerine çıkarmak için istikrarlı bir şekilde çalışıyor. 2021 sonu itibariyle bu oran yaklaşık yüzde 18’e çıkmış bulunuyor.

Henkel aynı zamanda, palm ve palm çekirdeği yağında yüzde 100 sorumlu kaynak kullanımı yolculuğunda önemli bir ilerleme kaydetti. Şirket 2021’de, bu alandaki tüm sertifikalı ham madde ihtiyaçlarının – ve türev ürünlerinin – yüzde 93’ünü Sürdürülebilir Palm Yağı Sertifikasyonu (Roundtable on Sustainable Palm Oil) kütle dengesi modeline uygun olarak karşıladı.

Hedefler, “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” kapsamında daha ileri taşınıyor.

Henkel’in “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” üç boyuttan oluşuyor:

  • Yenileyici Gezegen: İşleri, ürünleri ve ham maddeleri, bilimin ve inovasyonların desteğiyle dönüştürerek, döngüsel ve net-sıfır karbonlu bir geleceğe olanak sağlamak.
  • Gelişen Topluluklar: İşlerin ve markaların kolektif gücünü kullanarak eşitlik, eğitim ve refahı desteklemek yoluyla insanların daha iyi bir yaşam sürmesine katkı sağlamak.
  • Güvenilir Ortak: Performansı ve sistem değişikliklerini; değer temelli bir kültür, bilimle temellendirme ve teknoloji tutkusu ile bütünsel bir şekilde daha ileri taşımak.

Önemli yeni hedeflerden bazıları:

  • 2030’a kadar operasyonların iklim-pozitif olması ve “Bilim Temelli Hedefler” girişimi ile uyumlu şekilde, ‘Kapsam 3’ salınımları (kaynaktan rafa) için net sıfır bir yol belirlenmesi.
  • Döngüselliğin, 2030’a kadar suyun ve üretim atıklarının döngüsel kullanımının artırılması yoluyla güçlendirilmesi.
  • 2025’e kadar tüm yönetim seviyelerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması.
  • Toplumsal eğitim programlarının ve gönüllülüğün kapsamının genişletilmesi.
  • 2021’de başlatılan “Smart Work” programının daha çok geliştirilmesi ve kapsamının genişletilmesi yoluyla, şirket ve çalışanları için çalışma hayatının geleceğinin şekillendirilmesi.
Haberin Devamı
Advertisement
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şirket Raporları

Enflasyon marka algılarını da etkilemiş

Yayın tarihi

-

Yazar:

Türkiye İtibar Akademisi tarafından bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Türkiye Örneklemi” kabul ettiği 26 bölge ve 72 ilde 15 Aralık 2021 – 25 Ocak 2022 tarihleri arasında yaklaşık 15 bin kişi aranarak gerçekleştirilen araştırmada; ana ve alt sektörleri ile toplam 34 farklı sektördeki markaların itibar derecelendirmesi yapıldı ve Türkiye’nin itibarlı markaları belirlendi.

Türkiye İtibar Akademisi tarafından 11’incisi gerçekleştirilen araştırmada; akaryakıt, ayakkabı, bankacılık, beyaz eşya, beyaz et, bebek ve çocuk ürünleri, elektrikli ev aletleri, elektronik perakende, enerji, tekstil, fast food, hazır giyim, holdingler, gazlı içecek, inşaat, inşaat malzemeleri ve boya, inşaat sektörü perakendecisi, inşaat seramik, işlenmiş gıda, kargo ve lojistik, kripto para borsası, mobilya, mutfak ve banyo tezgahı, otomobil, otomobil lastiği, pizza, porselen ve züccaciye, sigorta, su, süpermarket, süt ürünleri, turizm operatörü, ulaşım hava/kara ve ticari araç sektörlerinde faaliyet gösteren şirket ve kurumların itibarları ölçümlendi.

“Türkiye’nin yapısal özelliklerine göre düzenlendi”

Türkiye genelinde tesadüfi seçim metotları ile belirlenen 15 bin kişinin CATI yani bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemi ile arandığını belirten İtibar Akademisi Başkanı Ertan Acar “Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bu modeli biz Türkiye’nin yapısal özelliklerine uyumlu olarak yeniden düzenledik. Araştırma sayesinde şirketlerimiz kurum değerlerini artırmak adına nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğini belirleyebilecekler. İtibar Endeksi, ekonomik ve finansal içerikli olarak belirlenmiş sektörlerde uygulanıyor. Biz ‘Türkiye İtibar Endeksi’nin akademik içeriğinde yer alıyor, itibarın oluşumu ve gelişimini etkileyen değişkenlerin, faktörlerin izlenmesi ve değerlendirilmesinde altyapı sağlıyoruz” dedi.

Enflasyon sonuçları değiştirdi

Enflasyondaki artışın marka ve kurumların algıları üzerinde etkili olduğunu araştırma sonuçlarına göre gözlemlediklerini belirten İtibar Akademisi Başkan Yardımcısı Özüm Dilek Acar, “Enflasyondaki yükselmeye bağlı fiyatlarda yaşanan artışlar pek çok sektörde geçtiğimiz yıla göre dereceye giren markalarda değişikliklere neden oldu. Artık tüketici fiyat bazlı ürün düşündüğünden özellikle marketlerin private label denilen market markalı ürünleri yani daha uygun fiyatlı ürünlerin sektörlerinde ön plana çıkan ürünler olarak dikkat çekmekte. Yani artık müşteriler ve tüketiciler fiyat ve maliyet odaklı düşünme sürecine girmişler” dedi.

TİE’den nasıl yararlanılacak?

Raporun her şirket için bir navigasyon aracı olacağını belirten İtibar Akademisi Direktörü Rıdvan Tozlu, “Açıklanan raporda 34 farklı sektörün itibar değerleri, sektör içi rakiplerinden farklılıkları, benchmark kurumdan farklılıkları, neden o noktada oldukları, itibarlarını artırabilmeleri için kamuoyunun ve hedef kitlelerinin onlardan beklentilerinin neler olduğu, hangi beklentiyi ne ölçüde yerine getirirlerse kurum itibarının ne ölçüde artabileceği, buna yönelik öncelikler ve tavsiyeler yer alacak” diye konuştu.

İşte Türkiye geneli ve sektörlerde, alfabetik sırlamaya göre ilk 10’a giren “Türkiye’nin En İtibarlı Markaları”:

Türkiye Genel: Arçelik, Aselsan, Beko, Bosch, Koç Holding, Sabancı Holding, Torku, Turkcell, Türk Hava Yolları, Vestel,
Akaryakıt:
Aygaz, Aytemiz, BP, GO, Opet, Petrol Ofisi, Shell, Total, Türkiye Petrolleri, Lukoil
Ayakkabı: Adidas, Derimod, Desa, Gezer, Hotiç, Kemal Tanca, Kinetix, Lumberjack, Nike, Puma
Bankacılık: Akbank, Denizbank, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Kuveyt Türk, QNB Finansbank, Vakıfbank, Yapı Kredi, Ziraat Bankası
Beyaz Eşya: Arçelik, Arzum, Beko, Bosch, LG, Profilo, Regal, Samsung, Siemens, Vestel
Beyaz Et: Banvit, Beypiliç, CP, Erpiliç, Gedik, Keskinoğlu, Mudurnu, Şenpiliç, Toros
Bebek ve Çocuk Giyim Ürünleri: Bebelac, Civil, E-Bebek, Joker, Koton, LC Waikiki, Panço, Prima, Zara, Zeki Bebe
Elektrikli Ev Aletleri: Arçelik, Arzum, Beko, Bosch, Fakir, Philips, Profilo, Samsung, Tefal, Vestel
Elektronik Perakende: Apple, Arzum, Fakir, Media Markt, N11, Samsung, Teknosa, Trendyol, Vatan, Xiomi
Enerji: Aksa, Başkent, Cengiz, Enerjisa, Enka, Limak, Sedaş, Sepaş, Tüpraş, Zorlu
Tekstil: Bursa Kumaş, Defacto, Fatih Tekstil, Kiğılı, Koton, LC Waikiki, Mavi, Trendyol, Zara
Fast Food: Burger King, Dominos, Ekrem Coşkun, Getir, KFC, MC Donalds, Pizza Pizza, Popeyes, Ramiz, Sbarro
Hazır Giyim: Altınyıldız Defacto, Fulla, İGS, Kiğılı, Koton, LC Waikiki, Mavi, Sarar, Zara
Holdingler: Alarko, Bayraktar, Demirören Holding, Doğan Holding, Eczacıbaşı, Kalyon, Koç Holding, Limak, Sabancı Holding, Sönmez Holding, Ülker, Zorlu Holding,
Gazlı İçecek: Beypazarı, Coca Cola, Çamlıca, Fanta, Kızılay, Niğde, Pepsi, Sprite, Uludağ Gazoz, Yedigün,
İnşaat Gayrimenkul: Alioğlu, Cengiz İnşaat, Dap Yapı, Emlak Konut, NEF, Sinpaş, Sur Yapı, Toki, Torunoğluları, Yeşil,
İnşaat Malzemeleri ve Boya: ABC, ÇBS, DYO, Filli Boya, Grafit, Kale DYO, Marshall, Permolit, Polisan, Tek Boya,
İnşaat Sektörü Perakende: Ağaoğlu, DK Yapı, İkea, Kent Yapı, Koçtaş, Marshall, Praktiker, Rey Yapı, Sur Yapı, Yalçınkaya,
İnşaat Sektörü Seramik: Anka, Bien, Çanakkale Seramik, Ege Seramik, Kale Seramik, Kalekim, Karaca, Kütahya Seramik, Seramiksan, Vitra
İşlenmiş Gıda: Banvit, Cumhuriyet, Dardanel, Eti, Halk Ekmek, Pınar, Polonez, Superfresh, Taciroğlu, Torku, Ülker
Kargo ve Lojistik: Ankara, Aras Kargo, Horoz, MNG Kargo, PTT Kargo, Sürat Kargo, Trendyol, UPS, Yurtiçi Kargo
Kripto Para Borsası: Binance, Bitcoin, Bitexen, BTC Türk, Doge, Etherium, FTX, Paribu, Ripple, Shiba,
Mobilya: Bellona, Çilek Mobilya, Doğtaş, Enza, İkea, İstikbal, Kelebek, Kilim, Mondi, Yataş
Mutfak ve Banyo Tezgahı: Artema, Bien, Çimstone, Etra, Koçtaş, Luna, Sera, Teka, Viensa, Vitra
Otomobil: Audi, BMW, Fiat, Ford, Honda, Mercedes, Opel, Renault, Toyata, Volkswagen
Otomobil Lastiği: Bridgestone, Conplast Goodyear, Hankook, Lassa, Michelin, Petlas, Pirelli, Starmax,
Pizza: Dominos, Little Ceasers, Terra Pizza, Snopy Pizza, Little Ceasers, Pasaport Pizza, Pizza Hut, Guzu, Mc Donalds, Napoli
Porselen ve Züccaciye: Ege, Güral, Karaca, Korkmaz, Kütahya Porselen, Madame Coco, Paşabahçe, Porland, Saray, Seramiksan
Sigorta: Anadolu Sigorta, HDİSigorta, AXA Sigorta, AK Sigorta, Ray Sigorta, Koç Allianz, Türkiye Sigorta, Hayat Sigorta, Ethica, Mapfre
Su: Abant, Çene Suyu, Damla, Erikli, Hamidiye, Hayat, Pınar, Saka, Sırma, Tekir
Süpermarket: A101, Akyurt, BİM, Carrefoursa, Çağdaş, File Market, Metro, Migros, Netiz Gross, Şok
Süt Ürünleri: Atatürk Orman Çiftliği, Dost, Gülşah, İçim, Mis, Pınar, Sek, Sütaş, Torku, Yörükoğlu
Turizm Operatörü: Astor, ETS, Jolly, Kamil Koç, Metro, Obilet, Pamukkale, Pegasus, Tatil.com Trivago
Ulaşım Kara/Hava: Anadolu Jet, Astor, Belsan, Kamil Koç, Metro, Pamukkale, Pegasus, Süha, Tatlıses, Türk Hava Yolları
Ticari Araç: Caddy, Fiat, Ford, Hyundai, Mercedes, Mitsubishi, Peugeot, Renault, Toyota, Volkswagen

Sıralamayla ilgili tüm detaylara araştırmanın web sitesi olan www.itibarakademisi.com’dan ulaşabilirsiniz.

Haberin Devamı

Şirket Raporları

Rockwell Automation ASEM S.p.A’nın Satın Alma İşlemini Tamamladı

Yayın tarihi

-

Yazar:

Endüstriyel otomasyon ve dijital dönüşümde küresel bir lider olan Rockwell Automation, İtalya merkezli dijital otomasyon teknolojileri sağlayıcısı ASEM, S.p.A’yı satın alma işlemlerinin tamamlandığını duyurdu.

ASEM, Endüstriyel PC’lerden (IIPC), İnsan-Makine arayüzlerine (HMI), donanım ve yazılımdan uzaktan erişim yetkinliklerine, güvenli Endüstriyel IoT (Nesnelerin İnterneti) çözümlerinin de aralarında olduğu geniş bir yelpazede ürün ve hizmet sağlıyor.

Mimari & Yazılım segmentimize dahil edilecek bu satın alma işlemiyle, Kontrol & Görselleştirme donanım ve yazılım portföyümüz daha da güçlenecek. Avrupalı makine inşacıların önemli tedarikçilerinden biri olan ASEM, Kuzey Amerika pazarında da büyük fırsatlar sunuyor.

ASEM’in ürünleri müşterilerine endüstriyel bilişim ihtiyaçları için üst düzey konfigürasyon sağlarken, ürünlerini pazara daha hızlı ulaştırmalarına, mülkiyet maliyetlerini düşürmelerine, varlıklarını daha iyi değerlendirmelerine ve kurum riskini daha iyi yönetmelerine yardımcı oluyor.

Rockwell ASEM’i satın alma kararını Şubat 2020’de duyurmuştu. Satın alma işleminin koşullarına ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Haberin Devamı

Şirket Raporları

KPMG Türkiye, Covid-19’un iş dünyasını nasıl etkilediğini araştırdı

Yayın tarihi

-

Yazar:

Covid-19’un ekonomiye etkisi en az bir yıl sürecek

KPMG Türkiye, Covid-19’un iş dünyasını nasıl etkilediğini araştırdı. Ankete katılan iş dünyası temsilcileri küresel salgının ekonomiye olumsuz etkisinin ortadan kalkması için en az bir yıla ihtiyaç olduğunu söylüyor.

KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık ekibi, 1 – 6 Nisan tarihleri arasında tüm sektörlerden yaklaşık 250 kişinin katılımıyla Covid-19 Etki Araştırması yaptı. Aralık 2019’da Çin’den başlayarak tüm dünyaya yayılan ve pandemiye dönüşen koronavirüs salgınının iş dünyasına ve sektörlere etkileri araştırıldı. KPMG Türkiye’nin iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdiği anket, salgın sonrası dönemle ilgili öngörülere de ışık tutuyor. Covid-19 sonrası toparlanma süresi ve şekli ile ilgili farklı görüşler bulunmakla beraber öngörülen zaman 3 ay ile 12+ ay arasına yayılıyor. Bununla beraber ekonomide önemli daralma öngörülüyor.

KPMG Türkiye Strateji ve Operasyonlar Danışmanlık Lideri ve Şirket Ortağı Serkan Ercin, Türkiye’de küresel örneklere benzer şekilde, farklı sektörlerin bu önlemlerden farklı derecede etkilendiğini, kimi sektörlerin bu etkilerden çok önce nasibini almaya başladığını bazılarının ise bu etkileri sonradan hissetmeye başladığını belirtti. Ercin, “Sosyo-ekonomik hareketliliğin azalmasına bağlı yaşanan sorunların ortadan kalkması için pandeminin kontrol altına alınması ve bunu takiben hayatın normale döneceği tarih merak edilmektedir. Bu süreç sonrası yaşanacak ekonomik toparlanma konusunda da farklı tahminler bulunmaktadır. Covid-19 sonrası ülkemiz ve dünya ekonomileri için olası toparlanma senaryolarına baktığımızda, 3 ay ile 12+ ay arasında zamana yayılan ve ekonomide önemli ölçüde daralma öngören tahminler görüyoruz. Diğer taraftan, bu toparlanmaların da sektörler ve şirketler bazında farklılık göstereceğinin, bu döneme hazırlıklı giren, doğru kararlar alan ve yeni normale uyum sağlayan yapıların bu süreçten en iyi şekilde çıkacağını düşünüyoruz” dedi.

Araştırmadan çıkan başlıklar şöyle:

Yüzde 88 ‘yüksek etki’ diyor

  • Ankete katılanların yüzde 88’i Covid-19’un Türkiye ekonomisini yüksek derecede etkileyeceği görüşünde. Yüzde 12’si ise orta düzeyde etki edeceğini düşünüyor.
  • Ankete katılan şirket temsilcilerinin yüzde 80’inden fazlası 2020 yılında Türkiye ekonomisinde yüzde 3’ten fazla daralma beklediğini ifade ediyor. Yüzde 30’u yüzde 6’dan fazla daralma öngörüyor, yüzde 19’u ise büyüme bekliyor.

En az bir yıl sürecek

  • Covid-19’un Türkiye ekonomisi üzerinde etkisinin ortadan kalkması için en az 12 ay gerektiğini söyleyenlerin oranı yüzde 35. Yüzde 19’luk kesim en az 3-6 ay gerektiğini, yüzde 21,9’luk kesim ise 6-9 ay süreceğini düşünüyor.

Sektörlere etkisi

  • Sektör temsilcilerinin hemen hemen tamamı Covid-19’un faaliyet gösterdikleri sektörü önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Katılımcıların yüzde 42’si pandeminin faaliyet gösterdikleri sektörü orta derecede etkilediği, yüzde 50’si ise yüksek derecede etkilediğini görüşünde. Yüzde 7’si etki yaratmadığını ya da düşük derecede etkilediğini ifade ediyor.
  • Tüm sektörler Covid-19’un ekonomik etkilerini hissederken enerji, ilaç, endüstriyel üretim ve kimya sektörlerinde etkinin görece daha az hissedildiği görülüyor.
  • Sektör bazında toparlanma beklentileri ülke ekonomisindeki beklentilere paralellik göstermekle beraber endüstriyel üretim, tekstil, turizm / ev dışı tüketim, enerji, inşaat ve yiyecek – içecek sektörlerinde toparlanmanın 2020 sonrasına sarkacağı öngörülüyor.

KOBİ’ler yüzde 95

  • Covid-19’dan en fazla etkilenen kesim olan KOBİ dünyasındaki oran yüzde 95 olarak telaffuz ediliyor.

Evden çalışma yarı yarıya

  • Ankete katılanların yüzde 58’i tüm çalışanları salgınından korumak için evden çalışma sistemine geçtiğini belirtiyor. Yüzde 20’si yalnızca beyaz yakaya evden çalışma uygulaması başlattığını söylüyor. Evden çalışan sektörler eğitim, hukuk, finansal hizmetler, bankacılık, sigortacılık, emeklilik ve hayat, enerji olarak öne çıkıyor.

Kimse krize hazır değil

  • Krize hazırlık ve kriz yönetimi kabiliyetleri açısından, şirketlerin cirosal büyüklükleriyle kriz yönetimi kabiliyetlerinin paralellik gösterdiği görülüyor. Kriz yönetimine dair prosedür ve süreçlere sahip KOBİ’lerin oranı yüzde 25 iken, bu oranın cirosal oranla paralel artarak, cirosu 10 milyon TL’den yüksek şirketlerde yüzde 75’lere çıktığı gözleniyor.
  • Covid-19 krizi medya, eğitim, tekstil, enerji, kimya, finansal hizmetler ve inşaat sektörleri başta olmak üzere kriz yönetimi kabiliyetinin geliştirilmesi konusunda her sektörün yol alması gerektiğini ortaya koyuyor.

Şirketlerin sıkıntıları

  • Sektörlerin tümü incelendiğinde Covid-19 nedeniyle şirketler en fazla finansmana erişimde sıkıntı (yüzde 25’i), yurt içi kaynaklı satışlarda düşüş (yüzde 24’ü), üretim maliyetlerinde artış (yüzde 22’si) ve likidite sıkıntısı (yüzde 18’i) beyan ediyor.

Cirolar düşecek

  • Katılımcılar, Covid-19’un şirketlerinin 2020 cirolarında yüzde 40’lara varan düşüşlere sebep olacağını tahmin ediyor, 2020 bütçelerinde önemli ölçüde hedef revizyonuna gideceklerini belirtiyorlar. Şirket temsilcilerinin yüzde 53’ü 2020 cirolarında yüzde 2-20 arasında düşüş beklerken, yüzde 36’sı yüzde 20’den fazla düşüş bekliyor. Yüzde 10’u cirosunda düşüş beklemiyor. Ciro artışı bekleyenlerin oranı ise yüzde 1.
  • Covid-19’un ciroyu en çok etkileyeceği sektörler 2020’de yüzde 40’lara varan düşüş bekleyen turizm / ev dışı tüketim, perakende / mağazacılık ve özel girişim sermayesi sektörleri olarak öne çıkıyor.

Paketler için ne dediler

  • Araştırmaya katılanların yüzde 43’ü hükümetin açıkladığı paketlerde yer alan vergi ve SGK primi erteleme desteğini yüksek seviyede kullanılabilir ve faydalı buluyor. Yüzde 41’i ise asgari ücret desteği ve kısa çalışma ödeneğini yüksek seviyede kullanılabilir ve faydalı görüyor. Kredi anapara ve faiz ödemelerini erteleme desteğini kullanabilir ve faydalı bulanların oranı yüzde 27. Finansmana erişim ve kredi yapılandırma için ise oran yüzde 21’dir.
  • Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi kapsamında sunulan vergi ve SGK prim erteleme ve asgari ücret desteği ve kısa çalışma ödeneği desteklerin daha çok görece küçük ve orta ölçekli şirketler tarafından faydalı görüldüğü anlaşılıyor.
  • Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde sunulan desteklere ek olarak kapsamın genişletilmesi ve şartların iyileştirilmesi geliyor.Sağlanan kredi imkânlarının iyileştirilmesi, vergi alanında uzun dönemli erteleme ve borçların silinmesi, kapsama giren sektörlerin genişletilmesi, sektör özeli kalkınma paketleri, şirketlerin çalışan maliyetlerini azaltıcı ve kapsamı genişletilen istihdam destekleri talepleri öne çıkıyor.
Haberin Devamı

Trendler